Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreter Sibel Güneş ve Genel Başkan Vahap Munyar’dan bir “davet mektubu” aldım. Bana Burhan Felek Hizmet Ödülü verildiğini 4 Kasım’da yapılacak olan ödül törenine katılmamı ve 1 sayfayı geçmeyecek şekilde “öz geçmişimi” yazmamı istiyorlardı.
İnsan seviniyor.
★★★
Telefon edip, teşekkür ettim fakat “ben ödül için baş vurmamıştım, hangi yazımdan dolayı Burhan Felek ödülünü bana vermeyi uygun gördünüz?” diye sordum.
Vahap Munyar güldü.
Burhan Felek Ödülü’nü; yazarın yazdığı yazının kalibresine, yazının özgün ve etkili olmasına ya da yazarın çapına, kalemini egemene satmayıp bağımsız kalabilme çizgisine vermiyoruz. Burhan Felek Ödülü, basında “50 yılını dolduran” herkese veriliyor. Bu yıl ödül alanlar içinde senin gibi 30 gazeteci var dedi.
★★★
Farkında değilim.
50 yılı devirmişim.
Cemiyetin yıllık kitabına konulmak üzere benden istedikleri “özet özgeçmişimi” yazıya döktüm; sizlerle de paylaşmak isterim.
Kafkasya’dan göç etmiş Ahıska Türkü bir ailenin çocuğu olarak Ağrı’nın Eleşkirt kazasında 1945 yılında doğdum. Ailem pek çok köylü ailesi gibi tarladan, bahçeden, tarımdan gelen gelirle geçinemez duruma düştüğü için büyük kente göç ettik. Ben Adana’da büyüdüm. Güneşli İlkokulu, Adana Tepebağ Ortaokulu ve Adana Erkek Lisesi’ni bitirdim. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümünden mezun oldum. İngiltere’de 2 yıl işçi olarak çalıştım.
Türkiye’ye döndüm.
★★★
Lisede psikoloji-sosyoloji-felsefe öğretmeni olacaktım. Pedagoji sertifikası (öğrenci eğitme eğitimi) bile almıştım. Solcuyum diye öğretmen olamadım. İşsiz kaldım. DİSK’e bağlı Lastik İş, Tekstil, Kimya İş, Basın İş sendika dergilerinde........