Geçen yazımda sizlere Adana’da yayın yapan ve benim de yıllardır beğenerek takip ettiğim değerli arkadaşım, kardeşim Mehmet Uluğtürkan’ın yönetiminde olduğu Refleks Gazetesi'nde yer alan bir haberden söz etmiştim.
Bu Adana’nın en önemli antik yapılarından olan Anavarza antik kentiyle ilgili bir yazı idi.
Kozan yakınlarındaki Anavarza antik kentini bilmeyen yoktur.
Mazisi M.Ö.16. yüzyıla kadar uzanan Anavarza antik kenti, uzun yüzyıllar boyunca Çukurova’ya hatta antik Kilikya’ya başkentlik yapmış bir kenttir.
Üzerinde nice medeniyetler hüküm sürmüştür. Krallıkların kentidir.
Zamanından muhteşem kentini süsleyen devasa bir kale, kartal yuvası gibi tüm Çukurova’ya hükmeder adeta. Hele bir giriş kapısı vardı ki, ihtişamını binlerce yıldır korumuş idi…
“…idi” diyorum çünkü az önce bahsettiğim Refleks Gazetesindeki haberden öğrendiğimize göre, Anavarza ören yerinin en ihtişamlı yeri olan giriş kapısı bir restorasyon rezaletine kurban gitmiş. Tarihi eserler restore edilirken aslına uygun taşlar yerine ytong benzeri malzemeler kullanılmış.
Sanki tarihi bir eser restore edilmiyor da çok katlı yeni bir bina inşa ediliyor. Tabi bu haber ve yazı kamuoyunda büyük tepki gördü. Çok sayıda vatandaş arayarak bu restorasyon rezaletini kınadıklarını belirtti. Adana’nın sivil toplum kuruluşları da ciddi tepkiler gösterdi.
Bunun üzerine Adana İl Kültür Müdürlüğü bir açıklama yaptı. Kültür Müdürlüğü, açıklamasında bu restorasyonunun tamamen projeye uygun olduğunu belirtiyor.
E........