Magazin, Yalıdaki Villalar, Partiler… Birde Vergiler…

Enteresan bir süreçten geçiyoruz.

Aslında geçmekten ziyade… izliyoruz.

Neredeyse her gün bir şirkete operasyon, birilerine gözaltı, kayyum ataması…

Akışta akıp gidiyor.

Biz de ekrana bakıp geçiyoruz.

Bir yere kadar takip edebildim.

Ama artık bende de mecal kalmadı.

Şu an TMSF kontrolünde kaç şirket var, bunların toplam aktif büyüklüğü nedir, kaç kişi çalışıyor…

Ben kontrolü kaybettim.

Ama bildiğim bir hakikat var:

TMSF, bu ülkenin en büyük holdingi haline geldi.

Görünen o ki, zirvedeki yerini uzun süre kimseye kaptırmayacak.

Artık her gün değil, her an ajanslara düşen “son dakika”lar var.

Yeni bir uyuşturucu operasyonu…

Yeni gözaltılar…

Emniyet ifadeleri…

Testler…

Tutuklamalar…

Toplum olarak magazini sevdiğimizi biliyordum.

Ama insanların yatak odası mahremiyetiyle bu kadar ilgili olduğumuzu bilmiyordum.

Kınıyor gibi yapıp,

“Ya duydun mu…” diye başlayan cümlelerin

nasıl bir keyifle aktarıldığını da ibretle izliyoruz.

Ela Rümeysa’yı artık herkes tanıyor.

Akif Ersoy’u zaten bilmeyen yok.

Konu, kendi hukuki mecrasından koparılıyor.

Bel altı muhabbete indiriliyor.

Seviye ortada.

Dün yine “ünlü” gözaltıları…

Bazı isimler için yakalama kararları…

Bugün bir........

© Sözcü