Tüketimle büyüme |
Ekonomik gidişatı değerlerken kullanılan metriklerin başında GSYH (Milli Gelir diye okuyun) büyümesi gelir. Bunu; enflasyon, işsizlik, cari işlemler dengesi ile kamu borçlanma gereği metrikleri tamamlar. İstatistik Kurumu, 2025 yılının üçüncü çeyreğinde Türkiye’nin GSYH büyümesini %3.7 olarak hesaplamış. Bu oran son iki yılın ortalamasıyla aynıdır. Standart ekonomi teorisine göre, dezenflasyon (enflasyonu indirme) programı uygulanırken, milli gelir büyümesinden ödün verilmesi gerekir. Yani, aynı zaman diliminde hem “enflasyonun inmesini” hem de “milli gelirin hızlı büyümesini” istemek çelişiktir. Peki bunun aksi olabilir mi? Evet, olur. Olmuştur da. Mesela AKP iktidarının ilk 5 yılında hem enflasyon inmiş (dolarla üç katına çıktı zırvalarını bir tarafa bıraksak bile) hem de milli gelir ortalamanın üstünde bir hızla büyümüştür. Bilindiği gibi teoriler “diğer şeylerin aynı kalması” (ceteris paribus) şartına bağlı olarak ifade edilir. Hayatın kendisinde “diğer şeylerin aynı kalması” pek mümkün değildir. Dolayısıyla teorik olarak doğru olan öngörüler, pratikte aynen gerçekleşmez. Bunun böyle olması, teorinin yanlış olduğu anlamına gelmez. Böylesi “teoriye........© Sözcü