
Kurucu babaların vasiyeti
Her devletin kurucu aileleri vardır. Bunlara hanedan denir. Amerika (ABD) ise hanedanı olmadan kurulmuş, 100 yıl içinde dünyanın en ileri, en zengin ve en güçlü ülkesi haline gelmiş ve bu konumunu 150 yıldır sürdürebilmiş çok ilginç bir vakadır. Amerilalılar, bu başarılarının temelinde, anayasalarının yattığına inanır. ABD, eski İngiliz kolonilerinden oluşan bir “devletler birliği” (united states)dir. Emlak sahibi, varlıklı, okumuş asker ve sivil kişilerden oluşan kurucu babalar, faziletine inandıkları bir iktisadi ve içtimai sistemi muhafaza edecek bir “çerçeve/anayasa” kaleme almıştır. Kendilerine “framers” (çerçeveciler) denen kuruculardan Ben Franklin, temsilcilere “koruyabilirseniz eğer, işte size bir cumhuriyet” (A republic, if you can keep it) demiştir. Amerikan anayasında “demokrasi” kelimesi geçmez. ABD'yi “bu bir cumhuriyettir, demokrasi değildir” (this is a republic, not a democracy) olarak tanımlamak o günlerden günümüze kadar gelen bir özdeyiştir. Bu vurgu, sadece Amerikan devleti için değil “varlık nedenini muhafaza etmek isteyen” başta üniversiteler olmak üzere tüm kurumlar için de geçerlidir.........
© Sözcü

