menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Boşanma ve Kadın

11 0
10.11.2025

Boşanma, hayatın önemli dönüm noktalarından biridir. Ancak kadın için bu süreç, yalnızca bir evliliğin bitişi değil, aynı zamanda toplumla, aileyle ve çoğu zaman kendisiyle yeniden hesaplaşma anlamına gelir. Yapılan araştırmalarda erkeklerin boşanma sonrası daha çabuk “yeni bir düzen” kurabildiği görülürken, kadınların çoğu zaman hem sosyal hem ekonomik hem de duygusal açıdan daha ağır yükler taşıdığı bir gerçektir.

Kadın, boşandığında çoğu toplumda hâlâ farklı gözlerle bakılır. “Evliliğini yürütemedi”, “Artık yalnız bir kadın” gibi yargılar, onun kimliğini zedeleyebilir. Hâlbuki evlilik iki kişi arasında yaşanan bir ilişkidir ve sorumluluk da iki kişiye aittir. Ancak kültürel kodlarımızda boşanmanın faturası çoğunlukla kadına kesilir.

Bu toplumsal bakış, geçmiş zamanlarda kadını çoğu zaman yalnızlaştıran bir durum olmuştur. Bazı kültürlerde boşanma sonrası çevresinin desteğini kaybeden, ailesi tarafından baskı gören ya da “çocuğun için katlan” söylemleriyle mutsuz bir evliliği sürdürmeye zorlanan veya kendi geçmiş öğrenceleriyle kendi kendini zorlayan pek çok kadın vardır.

Boşanma sürecinde kadınlar yoğun duygusal dalgalanmalar yaşar.

Suçluluk duygusu: “Çocuklarımı/Eşimi yarı yolda bıraktım mı?” sorusu.

Öfke: Evlilikte yaşanan haksızlıkların, değersizlik duygusunun birikmiş öfkesi...

Kaygı: “Yalnız yaşayabilir miyim?........

© Sonsöz