BİR MARŞIN ARDINDAKİ SESSİZ ADAM: MEHMET ÂKİF

Bugün Mehmet Âkif Ersoy’un ölüm yıldönümü.

Bu yüzden kalemi elime aldım. Bir resmî anma metni yazmak için değil; onu, hatıraların içinden süzülen gerçek hâliyle, insan yönüyle, sessiz ama derin duruşuyla anmak için…


Mehmet Âkif Ersoy’u her yıl saygıyla anarız. İsmini söylerken ayağa kalkar, İstiklâl Marşı’nı coşkuyla okuruz. Ama çoğu zaman, o marşı yazan insanı yeterince düşünmeyiz. Oysa Âkif, sadece büyük bir şair değil; acı çeken, direnen, inanan ve sonunda eriyerek giden bir adamdı.


Nizamettin Nazif Tepedelencioğlu’nun hatıralarında anlatılan o sahne hâlâ gözümün önünde: Daracık bir yazı odası, adi bir tahta masa, gıcırdayan bir iskemle… Kocaman bir elin küçücük bir kalemi kavrayışı… Ve bir kâğıtta beliren ilk........

© Sonsöz