İyilik Bulaşıcıdır, Şiddet de… |
Daha dün çocuk sayılacak yaşta iki gencin, arkadaşlarını tartışma yüzünden bıçakladığı haberini okudum. İçim acıdı. Çocuklarımız küçücük yaşta öfkenin, şiddetin, nefretin içine hapsoluyor. Peki, neden? Çünkü şiddet de en az iyilik kadar bulaşıcıdır.
Bir çocuk, evde sürekli bağırış çağırış görüyorsa, şiddeti bir “çözüm” sanıyor. Sokakta, okulda, internette izlediği her sert görüntü, kalbinde bir yara açıyor. Kalbindeki bu yarayı iyilikle kapatamazsa, öfkeye dönüşüyor. O öfke de bir gün patlayıp bir başka çocuğun canını yakıyor. Bugün Türkiye’de 12-18 yaş arası gençler arasında işlenen suçların oranı, son on yılda neredeyse P artmış durumda. Bu tablo sadece rakam değil; annelerin, babaların gözyaşı, hayatı kararan
çocukların sessiz çığlığıdır.
Ama işin acı tarafı şu ki; şiddeti çoğaltan da biz yetişkinleriz. Çocuklar bizi izliyor, bizden öğreniyor. Birbirimize hoşgörüsüz davrandığımızda, trafikte camdan bağırıp küfrettiğimizde, markette kasiyere sert çıktığımızda, farkında olmadan onlara “öfke normaldir” mesajı veriyoruz.
Oysa iyilik de en az şiddet kadar bulaşıcıdır. Bir çocuk, okulda bir arkadaşının kalemini kırdığında öğretmeni ona........