Bir Ekran Kadar Uzak. Bir Mektup Kadar Yakındık…
Neden bu kadar çok insan 80’li yılları özlüyor biliyor musunuz? Çünkü o yıllarda “takip etmek” bir sosyal medya terimi değil, gerçekten birini uzaktan gizlice izlemekti. Hem de bazen köşe başından, bazen okul çıkışında… Ve genelde yakalanırdık. Biz birbirimizi ekrandan değil, sokakta tanırdık. Kimin hangi müziği sevdiğini öğrenmek için profiline değil, odasına misafir olurduk. Odada duvarlarda poster varsa, bilin ki o kişinin ruh hali oradadır: Bir Elvis varsa melankoliktir, bir Barış Manço varsa bilgedir, bir Madonna varsa özgür ruhludur.
Birini beğendiğimizde fotoğrafına kalp bırakmazdık, çünkü zaten kalbimizi o an düşürürdük. Sokakta, durakta, okul kantininde... Ve o kalp, “görülmedi” diye geri dönmezdi. Mesaj yazmazdık, mektup yazardık. Kalemi elimize aldığımızda parmaklarımız bile........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein
John Nosta
Rachel Marsden
Joshua Schultheis