1923 Türkiye İktisat Kongresi ve Sanayicilerin İktisadi Esasları

Son iki yazıdır kadim kent İzmir’de 17 Şubat – 4 Mart 1923 tarihlerinde toplanan 1923 Türkiye İktisat Kongresi’nin kararlarından işçi sınıfının1 ve çiftçi grubunun2 kararlarını irdeledik. O yazılarda Kongre hakkında özet bilgiye de yer vermiştim. O nedenle bu yazıda doğrudan Kongre’de alınan kararların toplu tablosu ve sanayicilerin iktisadi esaslarına değinmek istiyorum. Bu yazıyala Kongre ile ilgili yazı dizisine ara veriyorum.

Kongre Divan Başkanı Karabekir Paşa, “İktisat Kongresi günlüğüne” şu satırları not eder:

“Kongre, on altı günde, otuz altı celse yapan ve yedi komisyonun hazırladığı kırk sekiz ayrı mevzudan birbiriyle alakadar olanları birleştirip yirmi üç meseleyi yaşadığımız günler ve istikbal için karara bağlamıştır”

Kongre’de alınan kararlar, İzmir’de Anadolu Matbaasında “İktisâd Esaslarımız” başlığıyla kitaplaştırılmış ve Kongre’nin son günü olan 4 Mart 1923’te dağıtılmıştır. Kapaktaki ikinci başlık; “Milletimiz mâzisinden değil, Artık İstikbâlinden mesûldur” biçimindedir.

Resim: Kongre kararlarının yer aldığı kitap kapakları

Kongre kararları ya da kabul edilen esasları altı gruba ayırmak mümkündür; Misak-ı İktisadî Esasları, Tüccar, Çiftçi, Sanayici, İşçi gruplarının kabul ettikleri esaslar ile birlikte Yabancı Sermaye Hakkında Hükûmete sunulan esaslar.

302 adet Kongre kararının gruplara göre dağılımına bakıldığında 1923 Türkiye ekonomisindeki üretici sınıfların sektörel ağırlıkları konusunda da fikir sahibi oluyoruz. Bu kararların özeti, çok kısa bir süre sonra 8 Nisan 1923’te Gazi Paşa tarafından Dokuz Umde Bildirisi adı ile TBMM’ne takdim edilmiştir. Bu bildiri, kurulacak ve devleti de kuracak Halk Fırkası’nın ilk fırka / parti programı olarak ta tarihe geçmiştir.

Sanayicilerin karar altına aldırdıkları madde sayısı yirmi altı olup altı alt başlıkta aşağıdaki biçimde gruplanmaktadır.

Şimdi hep birlikte bu yirmi altı maddeden ilginç bulduklarıma yakından bakalım:

Öncelikle talep edilen, ülkeni ihtiyaçlarına yeterli üretimi yapılan malların ithalatına ağır gümrükler getirilerek bir anlamda ülkeye girişlerinin yasaklanması; sınaî üretim için gerekli makine ve aksamı ile alet edevatın gümrük vergisinden muaf tutulması hususlarıdır.

1913 yılında yürürlüğe girmiş olan Teşvik- Sanayi Kanunun kapsamının sanayicilerin görüşleri alınarak yeniden düzenlenmesi, sınaî tesislerin yapılması ya da genişletilmesi için devletin beş dönüme kadar arazi tahsisi koşullarının iyileştirilmesi, bahse konu kanunun

yürürlük süresinin yirmi beş yıl daha uzatılması ile tüm yurttaşların, mülkiye memurlarının ve askeri personelin yerli mamul ve mensucat kullanmasının zorunlu olmasının önerilmesini de ciddi önemdeki kararlar olarak sayabiliriz.

Yollar ve ulaşım meselesindeki kararlar / talepler, çiftçi ve tüccar grupları ile........

© soL