K-Cehennem
Bugünlerde bir yayın platformundaki tüm Güney Kore dizilerini izlemekle meşgulüm. Kore dizileri ve filmleri son zamanlarda giderek daha da ilgi çeker oldu. Parazit, Squid Game ve diğerleri gündelik hayatımızı doldurdular. Dolayısıyla Kore bir kere daha gündemimize girmiş oldu.
Aslında bu ilk girişi değil. Daha önce, belki sadece akademik çevrelerle sınırlı bir alanı işgal etmek için girmişti. İlk girdiğinde, 1980'lerin sonu, 1990'ların başı Güney Kore’ye bir mucize yakıştırması da vardı. Mucizelikle taçlandırılan tek örnek pek tabii ki sadece Güney Kore değildi; zamanında Japonya, Brezilya, Arjantin de bu şerefe nail olmuşlardı. İlki 1990'ların ortasında girdiği durgunluktan bir türlü çıkmadı. Son ikisi ise mucizelikten az gelişmiş kapitalizmin hilkat garibeliğine çabuk terfi ettiler. Mucize inanmayanı inandırma amacı taşır, İsa Peygamber’in Lazarus’u diriltmesi, Lazarus’a kıyak değildir. Diriltme eylemini seyredenleri imana getirme amacını taşır. Nitekim Kore de dahil (ve hatta şimdi Çin ve Hindistan da dahil) mucizeler kapitalizmin gelişme ve geliştirme dinamiklerine şüpheyle bakanları imana getirme, imanlı kılma amacını taşımaktaydılar. Marksist, münafık solcu iktisatçılara bakmayın, vallahi de billahi de kapitalizm geri ülkeleri ileri olanlara yetiştirir diyenlerin elindeki en önemli kozlardan biri oldu Güney Kore her zaman.
Aslında göstergeler de bunu kanıtlar nitelikteydi. Aşağıdaki grafik Kore, Çin ve Türkiye’nin kişi başına GSYİH'sinin (2015 sabit ABD Doları cinsinden) 1980 ile 2023 arasındaki değişimini göstermektedir.
Görüldüğü gibi 1980 yılında kişi başına gelir bazında Türkiye ile Kore aynı yerdedirler. Oysa 2022 değerlerine göre Kore’nin kişi başına geliri Türkiye’ninkinin yaklaşık 2,5 katına ulaşmıştır. İlk elden görüntüye göre Kore “zincirleri kırmak” üzeredir. Bu görüntüyü besleyecek başka olgular da vardır. Samsung şu anda dünyanın en büyük cep telefonu üreticisidir. Gemi yapımı sektöründe Güney Kore Çin’in ardından ikinci sıradadır. Tüketici elektroniğinde yine Samsung dünya ikincisidir. Hyundai Motor, dünya otomobil piyasasında üçüncü sıradadır. Güney Kore’nin ekonomik başarılarının görkemli meyvelerinin listesi uzatılabilir.
Bu tablo, en azından 1997 Asya Krizi’ne kadar, solcu muhalif iktisatçıların da kafasını karıştırdı. Öyle ya, Kore kalkınmasını ve sanayileşmesini (özellikle de 1980'lerden sonra) IMF-Dünya Bankası-küresel sermaye blokunun programının temel emirlerinin her birinin tersini uygulayarak başarmıştı. Üstelik çok geri bir altyapıdan gelerek başarmıştı. Dahası bunları (kamu işletmeciliği çok sınırlı olsa da) devletin kaynak tahsisi ve planlaması altında başarmıştı, piyasayı değil “planlamayı” kullanmıştı. Yükselen piyasa yanlısı sermaye programına tezat teşkil ettiğine dair bir inanç vardı. Bu nedenle Türkiye’den, Latin Amerika’dan bir sürü muhalif kalkınma iktisatçısı kendi ülkelerinin lanetli deneyimleriyle Güney Kore’nin parlak deneyimini karşılaştırmayı iş edindiler. Güney Kore’nin chaebolleri (devlet tarafından kollanan büyük şirketleri) ve planlama pratikleri birden muhalif iktisatçıların bir bölümünü sanki yeni bir model bulmuşçasına sevindirdi.
Oysa Vehbi’nin kerrakesi öyle değildi. Güney Kore 1953’te biten iç savaştan sonra bölgede Amerikan emperyalizminin koçbaşı haline geldi. SSCB ve Çin’in ikili sıkıştırması altında Güney Kore Amerikan emperyalizminin Asya-Pasifik savunma hattının en önemli unsuru oldu. Amerikan emperyalizmi 1953 ile 1976 arasında Güney Kore’ye 12 milyar dolar ekonomik yardımda bulundu (Amerikan emperyalizminin eliaçıklığına mazhar olma konusunda sadece faşist İsrail ile o zamanlar emperyalistlerin güdümündeki Güney Vietnam onu geçebiliyorlardı). Japon emperyalizmi biterken komünist güçler Kuzey Kore’yi Sovyet yardımıyla kurtardılar. Buradaki tüm kapitalistler, toprak sahipleri, Japon emperyalizminin işbirlikçileri güneye akın ettiler. Antlaşma sonucunda ülke 38. Paralel ile tam ikiye bölününce Güney Kore tüm anti-komünistler için........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Rachel Marsden