Nükleer felaket gündemdedir |
Başlığı yanlış yorumlamayın: Geçen hafta İsrail’in saldırısıyla başlayan, İran’ın da yanıtladığı bombardımanları kastetmiyorum. Müslüman dünyanın tek nükleer gücü olan Pakistan, İran’a yardım vaat etmiştir; ama bugünkü İsrail-İran düellosunun küresel bir nükleer felakete dönüşme olasılığı zayıftır.
Başlıkta kastedilen felaket doğrudan doğruya iki dev nükleer güç arasında gündeme gelmektedir: ABD öncülüğünde Rusya’ya karşı üç yıldır Ukrayna’da sürdürülen “vekalet savaşı”, nükleer bir boyuta taşınmak üzeredir.
Bu çılgınlığa sürüklenmenin ilk adımları geçen yıl atıldı. O tarihlerde bu köşede yayımlanan iki yazıyla aşamalarını aktarmıştım: (“Üçüncü Cihan Savaşı’nın Eşiğinde miyiz” ve “Biden’ın Savaş Kararı”, soL, 28 Haziran ve 29 Kasım 2024). Hatırlatalım:
İlk aşama Rusya’nın Özel Askerî Operasyon adıyla başlattığı savaşın Ukrayna’nın yenilgisiyle sonuçlanmakta olduğu anlaşılınca başlatıldı. Rusya savaş koşullarına uyum sağladı; ağır ekonomik yaptırımlara rağmen 2023’te dünya millî gelir sıralamasında Japonya’yı geçerek dördüncü sıraya yerleşti.
Rusya’nın izlediği yıpratma stratejisi, savaşı sürdürebilecek Ukrayna insan gücünü tüketmekteydi. Biden, Macron ve Starmer savaşı bir adım daha genişletmeyi kararlaştırdı: Ukrayna’ya uzun menzilli uçaklar, füzeler verilecek; Rusya’nın içerisindeki hedefleri vurmak ve bunları da kullanmak üzere Batılı askerler Ukrayna’da konuşlanabilecek…
Putin 5 Haziran 2024’te ilk kez bir “nükleer uyarı” yaptı:
“Batı, Rusya’nın nükleer silahları asla kullanmayacağını sanıyor. Halbuki bizim bir nükleer doktrinimiz var. Buna göre nükleer olmayan bir devlet, nükleer bir güçle ortaklaşa bir saldırıya kalkarsa; hükümranlığımız ve sınırlarımızın dokunulmazlığı da tehdit edilirse nükleer olanaklarımızı kullanmamız mümkündür. Bu seçenek hafife alınmamalı. Avrupa’da ve ABD’de sözü edilen uzun menzilli silahların üreticilerini ve bu silahların Rusya’daki hedeflerini programlayanları vurmaya hazırız.”
ABD Başkanı Biden bu uyarıyı umursamadı. Başkanlığı devretmeden iki ay önce şaşırtıcı bir sorumsuzlukla Ukrayna savaşını tehlikeli bir eşiğe taşıdı: ABD yapımı uzun menzilli ATACMS füzelerinin Ukrayna’dan Rusya-içindeki hedeflere karşı kullanılabileceğini kararlaştırdı. Şaşırtıcı bir sorumsuzluk… Zira, bu........