Manet ile ortaya çıkan 'bakış'

Manet’nin “Kırda Öğle Yemeği” tablosu, modern sanatın ortaya çıkışında önemli bir kırılım noktasıdır. Şimdiye kadar ele aldığımız 1789-1860 yılları arasındaki toplumsal değişimler ve bunların modern sanatın oluşumu üzerindeki etkileri düşünüldüğünde, sanatsal anlamdaki büyük sıçramalardan birinin Manet ile yapıldığını söyleyebiliriz.

Manet, bu resmiyle dönemin önemli otorite sergisi olan Salon’a (1863) başvurur ve reddedilir. Modern sanata neyin yön verdiğini göstermesi açısından sanat tarihinde önemli bir yeri olan “Reddedilenler Sergisi”nde yer alır. Tabloya yönelik ilk eleştiriler ahlaki değerler üzerinden yapılmış, en çok da kadının çıplaklığı sorgulanmıştır. İki iyi giyimli adamın çıplak bir kadınla çimler üzerinde ne işi vardır? Kadın kesin fahişedir… Beyefendi oldukları su götürmeyen bu iki kişi, çıplak bir kadınla birlikte resmedilerek aşağı gösterilmektedir… Uzatılabilir… Kırda Öğle Yemeği gerçekten de absürt bir pikniği ele alır ancak Manet’nin amacı ne kimseyi aşağı göstermek ne de bir gerçeği açık etmektir; amaç resim yapmaktır.

Öyleyse bu resme yakından bakalım.

Resimde en az dikkat çeken şey, figürlerin önüne yerleştirilen meyvelerdir. Manet, perspektifi kırarak sepeti normalde duramayacağı bir açıda yerleştirir. Bu şekilde hem izleyiciye iyi bir natürmort gösterir hem de resme bir yabancılaşma unsuru eklemiş olur. Benzer şekilde arka plandaki kadın da normalde olması gerektiğinden büyüktür. Büyük ihtimalle öndeki çıplak kadının ressama verdiği bir başka pozdur ve kompozisyonu tamamlama amacıyla yerleştirilmiştir. Diğer taraftan aynı kadının farklı zamanlardaki imgesine tek bir karede yer verilmesi, resimde zamanın ele alınışına da iyi bir örnektir. Tüm bu unsurlar, baktığımız şeyin sanatsal bir imge olduğuna dair farkındalığımızı artırır. Ama asıl önemli ayrıntı kadının cüretli bir şekilde gözlerini seyirciye dikmesidir. Bu bakış, sanat tarihinde şimdiye kadar alışık olduğumuz bakılan kadını, bakan kadına çevirir. Kadının anlamlı bakışıyla seyirciye şu sözler fısıldanır: “Evet buradayım, çıplağım ve sizin farkınızdayım”. Asıl yabancılaşma bu bakışla sağlanır.

Manet’de içerik kadar biçimsel yenilikler de önemlidir. Manet, kendisinden önceki pek çok akım gibi (Gerçekçilik, Barbizon, Ön Raffaellocular), gerçeğin gözlemlenerek resmedilmesi üzerinden hareket eder. Ancak modern sanatta diğer akımlardan daha farklı bir yere oturur ve Fransa’nın gerçekçi ressamlarının, özellikle Courbet’nin, açtığı yolda yeni bir devrimci dalganın yaratılmasını sağlar. Peki nedir bu farklılık?

Gerçek hayatta göz, ışık ve gölgeler arasındaki geçişleri görmez.........

© soL