menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Genelleşmiş sefalet ve bir 'tuhaflık' üzerine notlar

46 12
12.11.2025

Meclis’teki bütçe görüşmeleriyle birlikte iktidarın gelecek yıl için Türkiye ekonomisine dair öngörüleri de açıklanmaya başlandı. Bu öngörülerden biri de ölümlü iş kazaları, yani iş cinayetleri ile ilgili ve içinde yaşadığımız emek cehennemini göstermesi açısından son derece önemli.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe’nin 9 Kasım günü sosyal medya hesabından yaptığı açıklamaya göre iktidar gelecek yıl için ölümlü iş kazası oranını yüz binde 6,4 olarak belirlemiş. Bu yıl için öngörülen ölüm oranı ise yüz binde 6,5’miş ama gerçekleşme yüz binde 7 olmuş.

Ölümlü iş kazaları oranının Avrupa’da ortalama yüz binde 2’ler seviyesinde olduğunu düşünecek olursak “emek cehennemi” derken ne kastettiğimiz daha iyi anlaşılacaktır; Türkiye’deki iş cinayetlerinin oranı Avrupa ülkelerinin ortalamasının üç katından daha fazladır.

Karatepe’nin bu oranları paylaştığı gün, Kocaeli Dilovası’nda bir parfüm fabrikasında çıkan yangında altı kadın işçi yaşamını yitirdi. Yaşamını yitiren işçilerden Şengül Yılmaz 59, Hanım Gülek 52, Esma Gikan 31 yaşındaydı. Diğer işçiler ise henüz çocuktu; Tuğba Taşdemir 17 yaşında, Nisanur Taşdemir 15 yaşında ve onunla aynı yaştaki Cansu Esetoğlu hiç yaşamamış gibi göçüp gittiler bu dünyadan.

Fabrikanın sahibi şirketin adı Ravive Kozmetik’ti. Patlama öncesi şirketle ilgili CİMER’e çocuk işçi çalıştırdığı gerekçesiyle şikâyette bulunulmuş ama herhangi bir işlem yapılmamıştı. Yangından sağ kurtulan işçilerin anlattığına göre fabrikada bırakın yangın merdivenini ya da acil çıkış kapısını, normal kapı, pencere dahi yoktu, giriş ve çıkışlar tek bir kapıdan yapılıyordu.

Patron işçileri 10 saatlik iş günü için 800 lira yevmiyeyle ve sigortasız çalıştırıyordu, çalışan 20 işçinin sadece 4’ünün sigortası vardı, çocuk işçi çalıştırmak da bir rutindi, 14-15 yaşındaki çocuklar köle misali sömürülüyordu.

Sömürü derinleştikçe doğal olarak kârlılık da katlanıyordu; şirketin 2022-2025 arası kârlılığı tam 66 kat artmış, yani patron vampir misali işçilerin kanını emerek semirmiş ve en sonunda 6 işçinin de canını almıştı.

Dilovası’ndaki işçi katliamı ilk değil son da olmayacak. Çünkü Türkiye’nin sermaye düzeni düşük emek maliyeti, güvencesiz çalışma ve iş güvenliğinden yoksunluk üzerine kurulu. Patronun kârlılığını garanti etmesinin yolu bu emek cehenneminin devamından, işçilerin bu emek........

© soL