Tarih ne zaman tekerrür etmez? Avrupa Savaşı |
Bundan 8 sene kadar önce dünyanın yeni bir paylaşım savaşına gebe olduğunu yazdığımızda okuyucu inanmakta zorlanıyordu buna. Çünkü özellikle Avrupa yanılsamalı olarak istikrar ve barış coğrafyası olarak kabul ediliyordu.
Oysa İkinci Dünya Savaşı sonrası Avrupa barışı Sovyetler Birliği’nin askeri güç dengesini sağlamış olmasına bağlıydı ve kapitalist devletler uluslararası sınıf savaşının korkusuyla kendi aralarında bir paylaşım savaşına cesaret edemiyorlardı.
Şimdi duruma bakın bir kez; Avrupa’da Birinci Dünya Savaşı’ndakine benzer şekilde 1000 km uzunluğunda bir cephede üç yıldan fazladır kanlı bir savaş sürüyor. Emperyalist devletlerin oluk oluk taşıdığı silahlara bir milyon civarında insan yaşamını yitirdi, bunun kim bilir kaç katı insan sakat kaldı. Her iki taraf da kayıplarını dünyadan ve kendi halklarından sakladıkları ve savaşmayı teşvik ettikleri için savaşın korkunç boyutlarını göremiyoruz.
Geçen hafta Karadeniz’de Türkiye karasularına yakın bir yerde Rusya ile ilişkili üç ticari gemi insansız hava araçları tarafından vuruldu. Solda çıkan haberde ayrıntısını bulabilirsiniz. https://haber.sol.org.tr/haber/itiraf-geldi-karadenizdeki-saldirilarin-… Kısa bir süre önce önleyici saldırı taktiğini benimseyen NATO saldırıyı şüpheye yer bırakmayacak şekilde üstlendi. Muhtemelen Hakan Fidan’ın katıldığı NATO toplantılarında bu konunun görüşüldüğü ve benimsediği verilen demeçlerin satır aralarını okuyunca anlaşılıyor.
Putin bunun üzerine, eğer Avrupa savaş istiyorsa savaşmaya hazır olduklarını ama bunun Ukrayna savaşına benzemeyeceğini, muhtemelen karşı tarafta müzakere edecek kimse kalmayacağını bildirdi.
Rusya bunu bir süredir yapıyor, NATO’ya üye devletler güçlerini birleştirdiğinde sonucu ne olursa olsun Rusya için bu yıkıcı bir savaş olacaktır. Rusya sermaye sınıfı bu durumda nükleer silah kullanacağını bir tehdit unsuru olarak bir süredir masaya koymuş durumda.
Bunu Sovyetler Birliği hiçbir zaman yapmamış, ilk nükleer silah kullanan ülke olmayacağını ilan etmişti. Bir şekilde barışı korumaya gerçekten bağlıydılar ve başka ülkelerdeki emekçi halka karşı bir cinayeti akıllarına hiç getirmediler.
Tekrar konuya dönelim. Rusya’nın taşıdığı yayılmacı eğilimler bir kenarda dursun Ukrayna savaşını kışkırtan şey Batı emperyalizmi tarafından Ukrayna’nın NATO’ya alınmak istenmesi olmuştu. Eğer Ukrayna........