Cumhuriyetçilerin birliği için kavramlar ailesi 2: Demokratik cumhuriyet

Farklı kökenden gelen Cumhuriyetçilerin birliği sürecinde önemli bir kavşağa ulaşmışken kritik kavramları açmaya devam edelim.

Demokratik bir cumhuriyet mi?

Evet, tabi.

Ama hayır asla!

Bu kavram etrafındaki çelişkiyi ancak tarihi sınıf mücadeleleri bağlamında kavrarsak çözebiliriz. Daha önce sınıf kavramına yaslanarak Cumhuriyet’in kuruluşuna dair güncel yanılsamaları ele almıştık.

Demokratik cumhuriyet meselesini ise ancak dünya tarihinde kısa bir yolculukla çözmeyi deneyebiliriz.

İnsanlık tarihinin milyon yıllara dayanan ilk sınıfsız toplumlar döneminde tabi ki toplumsal birimin üyeleri belli bir yaşa geldiklerinde yönetime katılabiliyor ve söz sahibi olabiliyorlardı. Belki bu olguyu doğal demokrasi olarak tanımlayabiliriz.

Ancak sınıflı toplumlara geçilmesiyle birlikte doğal demokrasi radikal bir biçimde bozulur. Diğer toplumsal sınıfları sömürerek yaşamını sürdüren egemen sınıf emekçilerin yönetime katılımını ya tamamen engeller ya da kontrol ettiği sınırlı bir katılıma izin verir.

Antik feodal toplumlarda, Sümer, Hitit, Mısır, Aztekler vb., iki temel sınıf bulunur: Toprak sahibi aristokratlar ve köylüler. Aristokrasi içinde bazı demokratik katılım mekanizmaları toplumsal döneme göre saptanabilir ama köylülerin yönetime katılımı söz konusu bile değildir.

Buna karşılık çeşitli coğrafya ve zamanlarda feodal iki temel sınıfın arasına farklı sınıflar girer ve sınıf mücadeleleri karmaşıklaşır. Mal üretimi ve ticaretten zenginleşen ve köle emeği kullanan soylu olmayan ancak zengin yeni bir sınıf ortaya çıkar. Para ekonomisine bağlı kentlerde üreyen bu sınıfa soylu olmayan kentli niteliği nedeniyle burjuvazi denmiştir.

Burjuvazi iktidarı egemen sınıf olan aristokratlardan talep eder, en azından iktidarı paylaşmak ister. Bu süreç tarihin birçok anında büyük bir zenginlik gösteren olaylarla bezelidir ve tekrarlanmıştır.

Atina demokrasisi örneğin bu mücadele sonucu doğmuştur. Demokrasi denen olgu iki sömürücü sınıfın iktidarı paylaşmasından başka bir şey değildir. Öte yandan bu çiftin çekişmeli iktidarı halk üzerinde bir baskı aracıdır.

Kimler Atina’da yönetime........

© soL