Soykırım, propaganda ve NATO’culuğun sefaleti |
ABD başkanı Trump’ın arkasına dizilen bir grup siyasetçinin topluca Filistin’e barış geldiği yalanını uydurmalarının üzerinden sadece altı gün geçti.
Bu noktada, “Yine mi Filistin?” diye soranlar olabilir. Evet yine ve daha çok Filistin yazacağız. Zira orada insanlık, kapitalizmin acımasızlığına, o düzenin terör ve ölüm örgütü NATO’ya, sermayenin daha çok kâr uğruna dünyayı ateşe atmasına ve her gün her saat utanmazca yalan söylemesine karşı direniyor. Görmeyenlerin, görmek istemeyenlerin, görüp de başka tarafa bakanlar içerisinde en azından vicdan sahibi olanların bu gerçeği anlamasını sağlayacağız.
Laikliğin, tam bağımsızlığın, sömürüsüz bir Türkiye’nin İsrail, ABD ve NATO’yu bu ülkeden ve zihinlerden kovmadan mümkün olamayacağını anlatmaya devam edeceğiz.
Batı’nın iktidara taşıdığı ve iktidarda tuttuğu bir zihniyetten kurtuluşu Batı kuyrukçuluğunda görenlere Filistin’de, bölgemizde ve dünyada Batı’nın neler yaptığını anımsatmaya devam edeceğiz.
Evet Filistin! Yine...
Ne diyorduk? Gazze’de taraflar arasında imzalanan ateşkes anlaşmasına dört ülke garantör sıfatıyla imza atmıştı. ABD, Türkiye, Mısır ve Katar.
Aradan geçen altı günde İsrail Gazze’de ateşkesi 47 kez ihlal etti, 100’den fazla saldırı gerçekleştirdi, 38 Filistinli’yi öldürdü, 147 Filistinli’yi yaraladı. Filistinliler BM’ye ve garantör ülkelere çağrı yaparak İsrail’in ateşkese uymaya zorlanmasını istediler.
Yanıt ABD’den geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı “Hamas’ın ateşkesi bozacak, büyük bir saldırıya hazırlandığının öğrenildiğini” ileri sürerek “böyle bir saldırı halinde gerekli önlemlerin alınacağını” duyurdu.
Yanlış okumadınız. İsrail ateşkesi 47 kez ihlal etti ama ABD Filistin direnişini “saldırı niyeti iddiası” üzerinden tehdit etti. Ben bu satırları yazarken garantör ülkelerden hiçbir tepki gelmemişti.
O ülkelerden birinin Dışişleri Bakanı Hakan Fidan önceki gün anlaşmanın “faidelerini” sıralıyor, Erdoğan’ın ateşkes anlaşmasındaki rolünü anlatıyor ve “küresel lider” Erdoğan’ın İsrail’i kayıtsız koşulsuz destekleyen ABD’yi nasıl arabulucuya dönüştürdüğünü anlatıyordu.
Kurtlar Vadisi’nde başrol oynamaktan bölge rejimlerinin ABD sevdasını konu alan bir romantik komedi dizisinde karakter oyunculuğuna geçiş yapan Fidan bunları........