Kıbrıs’ta seçimler |
Kuzey Kıbrıs’ta 11. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turu 19 Ekim Pazar günü yapılacak. İlk turda herhangi bir aday yüzde 50 artı 1 oy elde edemezse seçim bir sonraki Pazar günü yani 26 Ekim’de en yüksek oyu alan iki aday arasında tekrarlanacak.
Seçimlerde sekiz aday yarışacak ama seçimin iki adayın mücadelesi şeklinde geçeceği neredeyse kesin gibi. Bu yüzden 2020 yılındaki geçen seçimden farklı olarak bu kez işin ilk turda bitmesi de mümkün. Bir başka fark ise Kıbrıs Sosyalist Partisi’nin ilk kez aday çıkartıyor olması.
Başa güreşenler, şu anki Cumhurbaşkanı ve Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP) adayı Ersin Tatar ile ana muhalefet partisi konumundaki Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin (CTP) adayı Tufan Erhürman.
Konuyu biraz takip edenlerin bildiği üzere, Tatar ile Erhürman arasındaki temel fark birinin “iki devletli” çözümü diğerinin ise “BM parametreleri çerçevesinde federal” bir çözümü savunması.
İki devletli çözüm Akepe’nin uydurduğu bir formül ama belirli bir tarihsel gelişimin sonucu. Esas ilhamını Kıbrıs Türk sağının uluslararası konjonktür ve Türkiye’nin keyfine göre değişen bir içerikte savunageldiği konfederal nitelikli çözüm talebinden alıyor. Akepe’nin güncellediği versiyon sanki birbirinden tümüyle ayrı, kafasına göre takılan iki devlet öngörüyormuş havası veriyor ancak bu doğru değil.
İsrail’in soykırımına uydurulan Trump kılıfına bile dantelden süs ören Akepe diplomasisinin böyle bir hedefi de niyeti de yok. Bir kere Kıbrıs’ın kuzeyi bağlamında gördükleri en cesur rüya bile iki devletli bir çözümü, Kıbrıs Türkleri’nin bağımsızlığını filan değil doğrudan ilhakı öngörüyor. Kıbrıs Türkleri istese de, istemese de.
Gerçeklere dönersek esas murat, iki devletli formülü bir müzakere pozisyonu olarak kullanmak, böylelikle daha gevşek bir federasyon, daha açık bir deyişle konfederal yönü ağır basan bir Kıbrıs elde etmek olabilir. Birçok konjonktürel faktöre bağlı olmakla birlikte bu hiçbir şekilde hayalci bir plan değil. Emperyalizm uygun görürse olur. Kıbrıs sorununun diplomatik müzakere mirası öylesine zengindir ki, İngiltere’si, AB’si, ABD’si, Kuzey’in konfederal, Güney’in federal olduğunu düşündükleri bir çözüm planını dahi dayatabilir, her iki taraf da kendi arastasında bu “malı” rahatlıkla satabilir.
Yukarıdaki senaryo UBP adayı Ersin Tatar seçimleri yeniden kazanırsa olabileceklere dair bir fikir demetiydi. Şimdi de alternatifine bakalım.
CTP ait olduğu sol gelenekten bir hayli uzaklaşmış bir parti. Sosyal demokrat bir siyasi yapı için sürpriz değil. Her ne kadar dünyadan izole denilse de, Kuzey Kıbrıs’taki CTP de Avrupa’daki benzerlerine koşut bir süreç yaşadı ve “solculuğu” zaman içinde Federasyon çözümünü savunmaktan ibaret hale geldi. Yanlış anlaşılmasın parti içinde hâlâ samimiyetle solcu olduklarını düşünenler var........