ABD’nin 'Barış Planı' |
ABD Başkanı Trump seçim kampanyasını yürütürken en çok üzerinde durduğu konulardan biriydi Rusya-Ukrayna savaşını kısa sürede bitirmek. Alışılagelmiş tarzıyla “bu savaşı sadece ben durdurabilirim çünkü Putin sadece beni dinler” diyordu.
Geçen hafta ortaya çıkan ABD patentli "Barış Planı"nın iddiası da bu. Buna Trump planı mı diyeceğimiz yoksa Başkanın Özel Temsilcisi Witkoff’un adıyla mı anacağımız büyük ölçüde alınacak sonuca bağlı olacak. Benim tahminim başarılı olur da savaşı bir süreliğine dahi olsa durdurursa Trump Planı adını alacak, aksi durumda Witkoff Planı.
Jeopolitik sorunları anlatır, iyimser veya kötümser değerlendirmelerimi paylaşırken hicve başvurmayı seviyorum genel olarak ama bu kez biraz uzak durmaya çalışacağım. Zira planın adı ne olursa olsun öncelikle Ukraynalı ve Rus emekçileri öldüren bir savaşı hafife almak elimden gelmiyor.
Savaşın öldürdüğü sadece insan değil, insanlık değerleri de. Sosyalizmin serpildiği, gövde bulduğu topraklarda kapitalist patronların kârı için kan dökülmesinde ve bozuk düzenin ana üretim merkezi olan ABD’nin savaşı durdurma iddiasıyla ortaya çıkışında gülümseyecek bir yan bulamıyorum.
ABD’nin önerdiği planda yer alan her unsur üzerinde uzun uzadıya duracak değilim. soL portal ve soL TV Haber zaten bunu layıkıyla yaptılar. Plan konusunda genel bilgi sahibi değilseniz bu yazıyı okumadan önce onlara bir göz atmanızı tavsiye ederim.
ABD Planı’nın nihai ve resmi bir metni var mı emin olamadım. İçeriğini büyük ölçüde biliyoruz ama metnin resmileşmesi için masaya oturulmasını beklememiz gerekecek. Esasen plan haberleri ilk duyurulduğunda “Ukrayna Perşembe’ye kadar ya bu planı kabul eder ya da kaderine terk edilir” diyen Trump’ın Cumartesi günü “bu nihai teklifimiz olmayabilir” diye kıvırtması ortada kesinleşmiş bir metin olmadığını gösteriyor.
Bir kere, her ne kadar, bu olmaması gereken savaşa CSKA Moskova-Dinamo Kiev maçıymış gibi yaklaşan üç beş CSKA Türkiye fan kulübü üyesi “Rusya’nın da kabul edemeyeceği yanlar var” deseler de, planın Ukrayna açısından bir felaket olduğu açık. Bu tespiti yaptıktan sonra, “o felakete neden düştüler, kim tarafından düşürüldüler” başlıklı bir tartışmayı “zaten kaybediyordu” tanısıyla da destekleyerek sabahlara kadar sürdürebiliriz.
Evet, elimizdeki metne bakarak ABD önerisinin Ukrayna açısından neredeyse koşulsuz bir teslim planı olduğunu söyleyebiliriz. Olağan koşullarda böyle bir metne imza atan hükümetin sürgünde olması gerekirdi. Daha açık bir deyişle, Ukrayna’nın Rus orduları, dört bir yanı sarılmış Kiev’in önüne geldiğinde, örnek olsun birkaç saat önce bir İngiliz helikopteriyle Varşova’ya kaçmış Zelenski hükümetinin imzalayacağı metin sanırım buna yakın bir şey olurdu.
Mesele şu ki, Rusya-Ukrayna savaşı olağan koşullarda cereyan etmiyor. Rusya’nın yenilmesinin mümkün olmadığı bir savaş bu. ABD ve Avrupa silahlarının tamamı da gelse, Batı’nın casus uyduları 7 gün 24 saat........