menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kim kime teslim oluyor?

19 21
23.11.2025

Yaklaşık 1 yıldır devam eden süreç Cumhur İttifakı’nı bir bakıma “genişletilmiş” hale getirmeyi başardı. Ancak gelişmelerin AKP için seçim aritmetiğine olumlu yansıdığını söylemek şimdilik pek mümkün değil. Yani genişleme derde deva olmadı. Seçim zaferini garantiye almanın önünde hala ciddi pürüzler var.

Peki öyleyse AKP ve MHP’nin şiddetle oy kaybetmeye devam ettikleri ve oy kaybının ötesinde, geleneksel seçmen kitlelerinde derin güven sorunlarına yol açan bu süreci sürdürmelerindeki ana motivasyonları ne olabilir?

Eh tabi ki iktidar cenahından bu soruya ballandıra ballandıra verilecek çok cevap var. “Oyumuzun düştüğünü söylüyorlar, gerekirse sıfıra insin ama terör belası bitsin(!)” gibi…

Ancak eminim, oy tercihini iktidar blokundan yana kullanmayı sürdürecek olan kitleler için bile pek inandırıcılığı olmayan laflar bunlar. En büyük sorunları da bu zaten.

Biz bu iktidarın tarihi boyunca aldığı hiçbir kararın ülke ve halk önceliği taşımadığını gayet iyi biliyoruz. Kararları esasta kendileri ve temsilcisi oldukları para babaları için aldıklarını ve ülkemiz ile de ancak böyle bir dolayım üzerinden ilişkilendiklerini de.

Biliyorsunuz sürecin başlarında şöyle bir hataya düşülmüştü. İç siyasi dengeler Erdoğan’ın bir seçimde daha galip gelmesine olanak vermediği için böyle bir sürecin başlatıldığı ve Erdoğan’ın bir seçim daha kazanmasının temel hedef olduğu ileri sürülmüştü. Biz de bunun çok yetersiz bir değerlendirme olduğunu ve sürecin esasta çok katmanlı bir arka plana sahip olduğunu defaatle söylemiştik. Gerçekten de bu yeni sürecin bir seçim hesabının ürünü olamayacak kadar büyük riskler barındırması bir kenara, iktidar açısından şu ana kadarki bilançosunun kazançtan çok kayba denk düştüğü de açıkça görülüyor.

O halde tekrar soralım. Şu zamana kadar koca bir ülkeyi babasının çiftliğinden hallice yöneten, sömüren, yağmalayan bir iktidar şimdi babasının hayrına mı bu riski almak zorunda kaldı? Bu barışseverliği neye borçluyuz? Kurmaya çalıştıkları iç ittifak sistemi de seçim aritmetiğini onların lehine değiştiremiyorsa neden bu ısrar?

Elbette babalarının hayrına değildi böyle bir süreci başlatmak. Arka planını görmek isteyen Suriye’ye, Filistin'e baksın. İran'ın kuşatılmasına, İsrail yayılmasına, ABD ve İngiltere'nin son birkaç yıl içerisinde olağanüstü mesafe kat etmeyi başardıkları bölgesel........

© soL