Gog, Şengör, kıpırdayan bir şey

106 Almanca, 23 Fransızca, 17 İngilizce, 2 Rusça, toplam 148 kitap. Çeşitli dillerde 49 dergide yayımlanmış 232 inceleme. 12 bin sayfalık not. Ve bu “malzeme”den doğan “Kapitalizmin En Yüksek Aşaması: Emperyalizm” kitabına Lenin’in verdiği altbaşlık: “Halkı Amaçlayan Bir Deneme”, ya da, “Bir Vülgarizasyon Denemesi”, ya da, “Yalınlaştırılmış Bir Özet”

Epeyce oldu, Celal Şengör, alışık olduğu üzere yine zihninden dışkılayıp, eserini gümüş bir kaşıkla da ağzına atalı. Çok yazıldı çizildi, Hegel’in salaklığından girip Lenin’in “adam bile sayılamayacağı”ndan çıkışı, hatta Bağımsız Sinema Merkezi (BSM) bir dizi videoyla da yanıt verdi. Halt edenin ağzının payını veren çoktu yani ve benim de umurumda bile değildi, bu köşede hakkında birkaç kere yazdığım papyonlu maskaranın zırvalaması. Ama, umursamasam da, gene de aklıma takılmasının bir nedeni olmalıydı. İkide bir, kendimi Lenin hakkındaki lakırdılarına, Bertrand Russell’dan hafif çarpıtarak aktardığı Lenin “izlenim”lerine bakarken bulmam nedendi? Bir şey hatırlatmıştı bana. Zihnimde, benzeri vardı sanki bu sözlerin. Onu yeni buldum daha. “Gog”daydı!

Giovanni Papini’nin romanına adını veren bir Gog karakteri vardır. Ülkeler satın alacak kadar sınırsız parasıyla her istediğini yapabilen bu adamın, akıl hastanesine düştükten sonra kaleme aldığı anılarıdır roman. Devlet adamları, bilimciler, sanatçılar, kuramcılar, politikacılar herkes elinin altındadır mali gücüyle. Bir gün Einstein’ı çağırtır yanına mesela ve görecelilik kuramını basitçe anlatmasını ister. Einstein, “bir şey kıpırdıyordu” diyerek özetler bilimin ulaştığı yeri. Gog şaşırır. “Binlerce yıllık insan düşüncesinin vardığı doruk nokta bu mu? Bula bula bunu mu buldunuz?” Einstein, “evet” der,........

© soL