Vazgeçilmezliği ve önemiyle “sosyal güvenlik hakkı” kapsamında anayasal güvence altına alınan emeklilik, “maddi ve manevi yaşam hakkı”nın, “sağlıklı yaşama hakkı”nın, bireysel ve toplumsal tüm hak ve özgürlüklerin olmazsa olmaz haklarından biri. Herkesin “sosyal güvenlik hakkına” sahip olduğunu söyleyen Anayasa devlete de genel görevleri yanında “bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri” alma ve “teşkilatı kurma” özel görevi veriyor. Daha da önemlisi, Anayasa bu hakkı sınırlandırıcı bir neden göstermiyor.
Anayasal söz ve özle Anayasa Mahkemesi (AYM) yorumları bir arada değerlendirildiğinde “insan onuruna yaraşır asgari bir yaşam” düzeyinin sağlanmasının, aynı zamanda da “sosyal adaleti ve toplumsal dengeyi sağlama” yükümlülüğünün emekliler yönünden güvence altına alınması zorunluluğunu görüyoruz. Kuşkusuz bu kapsamda çıkarılacak yasaların da bu anayasal söz ve öze, buyruğa uygun olması gerekecek.
Sosyal güvenlik insanların ve elbette toplumun yarınlarının güvencesi. Bu güvence için kaynak yetersizliği gibi gerekçeler de ileri sürülemez. Nitekim AYM bir kararında, Anayasa'nın 65. maddesinde, devletin sosyal ve ekonomik alanlarda belirtilen görevlerini, ekonomik istikrarın korunmasını gözeterek malî kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getireceğinin öngörüldüğünü, bu hükümle devletin görevlerine kimi sınırlamalar getirildiğini anımsatmış; ancak Anayasanın 60. madde ile “tanınan 'sosyal güvenlik hakkı' yine Anayasa'nın 17. maddesinde düzenlenen 'yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma hakkı' ile bağlantılıdır. Dolayısıyla Devlet, ekonomik ve sosyal alandaki görevlerini yerine getirirken yapacağı düzenlemelerde 'yaşama hakkı'nı ortadan kaldıran ya da kısıtlayan kurallar getiremeyecektir.” gerekçesiyle sosyal güvenlik hizmetlerinin “mali kaynakların yeterliliği ölçüsü” kapsamında değerlendirilemeyeceğini belirtmiştir.
Bu genel giriş, emekliler yönünden bu ne perhiz bu ne lahana turşusu dedirtecek derecede kapsamlı. Özeti, Anayasanın uyulmayan, uygulanmayan hükümlerinden biriyle daha karşı karşıyayız.
Emeklilerin düşmanları diye başlıklandırdığımız konuları sıraladığımızda durum daha net anlaşılacak. Elbette bu sıralama tüm düşmanları sayan, tüketici bir liste olmayacak, köşe yazısı sınırları içinde temel konulara değinmeye çalışılacak.
Başa yazılacak sorun, Anayasayla devlete verilen görevin kamusal yarar, hizmet ve gider kapsamında........