Ahtapotun kolları iddiaları üzerine
“SORUŞTURMA EVRAKI İNCELENDİ : Mali nitelikli suçların işlenmesi yoluyla elde edilen sermayeyle maddi zenginleşmenin yanı sıra örgüt lideri Ekrem İMAMOĞLU’nun mensubu olduğu siyasi parti olan Cumhuriyet Halk Partisi'nin ele geçirilmesi ve sonrasında gerçekleştirilecek olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde örgüt liderinin aday gösterilmesi için fon oluşturulması amacını matuf “İMAMOĞLU ÇIKAR AMAÇLI SUÇ ÖRGÜTÜ” kapsamındaki örgüt mensupları ile bağlantılı oldukları şahısların eylemlerini konu alan iddianamemiz (7) ayrı bölümden oluşmakta olup birinci bölümde suç örgütünün genel yapısı ve özellikleri, ikinci bölümde soruşturmanın genel özeti, üçüncü bölümde örgüt liderinin Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu dönemde Beylikdüzü İlçesinde gerçekleştirdikleri eylemler, dördüncü bölümde örgüt liderinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) olduğu dönemde örgütün tıpkı bir ahtapotun kolları gibi ilimiz geneline yayılan eylemler, beşinci bölümde örgüt liderinin İBB Başkanı olduğu dönemde İBB’ne bağlı iştirak şirketler eliyle gerçekleştirilen eylemler, altıncı bölümde örgüt mensubu olan şüphelilerin örgütsel konumlarına dair tahliller ve yedinci (son) bölümde ise hakkında kamu davası açılan şüphelilerin üzerine atılı eylemlerle ilgili suç tasnifleri ve sevk maddelerine yer verilecektir.”
***
Hukuksal olarak kabul edilip edilmeyeceği belli olmayan iddianame yukarıdaki girişle başlıyor. İçeriğiyle, suç şüpheleri ve şüphelileriyle, gizli tanıkları ve itirafçılarıyla, delilleri/delil eksiklikleriyle çok tartışıldı, daha da tartışılacak. Hukuksal olması gerekenle siyasal olması gereken böylesine harmanlanınca tartışma kaçınılmaz.
Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu ve suçun şahsiliği kapsamında ayrı ayrı davaların konusu olması gereken iddialar ahtapotun kollarına bağlanınca kapsamlı bir iddianame çıkmış ortaya. Kamuoyu okuma fırsatı buluyor ama iddianame buzdağının görünen kısmı, altında devasa belge ve bilgi var. Bunların hepsi incelenip değerlendirilerek iddianame onbeş günde kabul edilecek ya da edilmeyecek. Kabul edilirse “savunma hakkı ve adil yargılanma hakkı”, dörtyüz civarındaki şüpheli yönünden devreye girecek ya da girmeyecek. Duruşmalarla, yazışmalarla devam edecek bütün bu sürecin eksiksiz yerine getirilmesinin koşulları yaratılacak mı? Hukuksal yönden........





















Toi Staff
Gideon Levy
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein