İmralı Çağrısının Ardındaki Gerçekler
Devlet Bahçeli’nin Öcalan’ı meclise çağırması sonrasında tarafların karşı karşıya gelmiş olmaları, yumuşama örtüsü altında yapılan görüşmelerde konuşulan asıl konuyu sır olmaktan çıkartmıştır. Erdoğan ile görüştüğü konuyu “siyaset üstü” diyerek savuşturan Özgür Özel, “Anayasa değişikliği hususunda biz yokuz'' diyerek kendini ifşa ederken aynı zamanda kamuoyundan ve seçmeninden bu gerçeği gizlemiştir.
Bahçeli ise Öcalan çağrısından hemen sonra Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı seçilmesi gerektiğini ve bunun için de anayasa değişikliğine ihtiyaç olduğunu söyleyerek yumuşama adı altında anayasa değişikliğini konuştukları ve kamuoyundan da bu gerçeği gizlediklerini itiraf etmiştir. Sonrası bildiğiniz üzere anayasa kozunu kullanan CHP’ye karşı AKP’de DEM belediyeleri üzerinden yıldırma ve sindirme politikasına başvurmuştur. Aslında utanç verici gerçek, duruma ve menfaate göre bazen PKK’nın siyasi çatısı olarak suçladıkları partiye muhtaç duruma gelmiş olmalarıdır. Kürt sorunu yoktur, terör sorunu vardır diyen Bahçeli’yi “Kürt sorunu yoktur dersen meseleyi yarım asır geriye götürürsün” diyerek eleştiren Özel, Kürt seçmenin desteğini korumaya çalışırken AKP’de Öcalan’ı payanda olarak kullanma, belediyelerine operasyonlar yaparak sindirme ve böylece saflarına çekme çabası içine girmiştir. Çünkü anayasa değişikliğini koz olarak kullanan CHP’ye alternatif olarak DEM’in desteğine ihtiyacı vardır. Dolayısıyla iyilikle olmazsa zorla taktiğine başvurmuştur.
Bahçeli, tutarsızlıklarıyla güvenilmez bir figür olduğunu tüm çıplaklığıyla ortaya koymuştur ancak Özel’in Kürt meselesi hususuna böylesine yüzeysel bakış açısıyla sahiplenmesi birçok yönden hatalı olmakla aynı zamanda da maksatlıdır. Güvenilir birisi olmasa da Bahçeli’nin “Kürt sorunu yoktur, terör sorunu vardır” sözü gerçeği yansıtmaktadır. Çünkü Türk halkının önüne konulan sözde Kürt sorunu, emperyalizmin Osmanlı’dan beridir uygulamak istediği bir projedir.
Proje, emperyalizmin taşeronluğunu yapan PKK talepleri üzerinden yürütülmektedir. Bu gerçekten bakıldığında Türkiye’deki diğer azınlıkların da bu bağlamda taleplerinin karşılanması gerekir ki, asıl amaç ta budur. Yani Türkiye’yi etnik ve dinsel köken üzerinden bölmektir. Özel’e buradan bir kez daha hatırlatmak gerekir ki oy kaygısı vb. gibi nedenlerle sahiplendiğiniz mesele tarihin derinliklerine inilerek anlaşılabilir. Dolayısıyla kamuoyu önünde sözde eleştiriler yönelttiğiniz AKP’den temelde hiçbir farkınız yoktur. Çünkü bu mesele hususunda taraf olan diğer üç parti gibi (AKP, MHP, DEM) siz de gerçekleri başta seçmeniniz olmak üzere kamuoyundan gizliyor, yalanlar söyleyip çarpıtıyorsunuz.
Öcalan çağrısı aldatmacadır
Bahçeli’nin Öcalan çağrısının PKK nezdinde karşılık bulmayacağını en somut gerekçelerle burada açıklarken temel iki neden üzerinde duracağım. Bunlardan birisi Bahçeli’nin gerçeği bilmiyor olması diğeri ise bilmesine rağmen kamuoyuna yalan söylemesidir. Bu iki neden üzerinden........
© SiyasetCafe
visit website