Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı iki gazeteci, Nazım Daştan ve Cihan Bilgin, 19 Aralık’ta Suriye’de ağır bir saldırıya maruz kaldılar ve maalesef hayatlarını kaybettiler. Kamuoyuna yansıyan haberlerde, iki gazetecinin ölümünün Türkiye’nin SİHA saldırısı sonucu gerçekleştiği ve gazetecilerin bindikleri aracın şoförünün de bu saldırıda yaralandığı bilgisine yer verildi. Resmi makamlardan bu haberlere dair herhangi bir açıklama yapılmadı.
Gazeteciler, meslek örgütleri, insan hakları alanında faaliyet gösteren kuruluşlar ve barolar, Daştan ve Bilgin’in katledilmesine tepki gösterdiler. Açıklamalardaki ortak nokta, insan yaşamına kasteden bu saldırının hem iç hukuk hem de uluslararası hukuk bağlamında suç teşkil ettiğiydi.
Nitekim bu çerçevede Cenevre Sözleşmelerinin ortak 3. maddesi, Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’nin 6. maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 2. maddesi ve Roma Statüsünün 8. maddesindeki hükümler hatırlatıldı. İki gazetecinin ölümüne neden olan saldırının gerek ulusal ve gerek uluslararası hukukun ihlali olduğu vurgulandı.
Bir Susturucu Olarak “Terör” İthamı
Devletin bu tablo karşısında yapması gereken iki iş vardı: Birincisi, iki gazetecinin ölümüyle neticelenen bu hadiseyi ayrıntılı bir biçimde incelemek ve halka bilgi vermekti. İkincisi de vakit geçirmeden hadiseye ilişkin soruşturma açmak ve sorumluların hukuki olarak hesap vermesi. Maddi gerçeğin ortaya çıkması ve hukukun işlemesi ancak bu şekilde mümkün olabilirdi.
Lakin devlet bunu yapmadı, tam aksi bir tavır takındı. Evvela, vatandaşların anayasal haklarını kullanarak demokratik tepkilerini ortaya koymalarına engel oldu ve aralarında gazeteci ve avukatların da bulunduğu onlarca kişiyi gözaltına aldı. Akabinde bu ölümleri halka duyuran şahıslara ve kurumlara yöneldi. Yargı, ölümleri araştırmak yerine ölümleri haberleştirenlerle ve buna tepki gösterenlerle uğraşmayı tercih etti. Soruşturma açılanlar arasında İstanbul Barosu da vardı.
Gerekçe tanıdık: “Terör propagandası yapmak” ve “Halkı yanıltıcı bilgi yaymak!” Devlete muazzam bir hareket alan açan, son derece esnek ve kullanışlı kavramlar........