Charlie Kirk ve Erika Kirk
Trump’ın çevresindeki yıldızlar takımından Charlie Kirk’ün ölümüyle birlikte dul kalmış Erika Kirk’ten söz ediyoruz. Erika, sağ ekolün ikonu olan bir kadın ama o bir “demir lady” değil. O, yumuşaklıkla sertliği, pembe ojeyle dindarlığı, mini etekle İncil’i birleştiren, nefreti sevgiye saran yeni bir siyaset algısının yaslı prensesi.
Charlie, Amerikan radikal sağının (Trump ve onun taraftarlarına göre) kutsal şehidiyse eğer, Erika da (benim tanımıma göre) onun “barbie”sidir… ABD ve Almanya medyasının yorumlamaya doyamadığı efsane genç çiftten söz ediyoruz… 1993’lü (ve 10 Eylül 2025’te suikaste uğrayan) Charlie Kirk ve 1988’li Erika Kirk… Radikal muhafazakar, radikal hıristiyan olarak tanınan bir çiftti onlar… Hem Netanyahu hem de Putin, Charlie Kirk’ün ölümünün ardından, uzun uzun konuştu.
Kirk ailesindeki, pastelle kaplanmış gibi bir radikallik, pastelle yumuşatılmış gibi bir sertlikti… Charlie Kirk’ün saldırgan muhafazakar söylemleriyle 180 derece açı oluşturan bir “sabah şekerleri” havası içindeydiler birçok kadrajda. Yani “tatlı-sert” bir stilleri vardı. Bazı eleştirel yaklaşımlara göre de bu eklektik stilleriyle insanları manipüle ediyorlardı. Onların bu stilleri, pastel estetikle paketlenmiş bu yeni muhafazakârlık, 21.Yüzyıl’ın 2.çeyreğinde gerçekleşecek “sağcılık yol haritası”na dair bir ilk ipucu belki. “Sabah şekerleri” demişken… Türkiye’nin bir dönemine sabah şekeri olarak damga vurmuş Vatan Şaşmaz da tıpkı Charlie Kirk gibi genç bir yaşta cinayete kurban gitmişti.
Donald Trump hem Charlie’yi hem Erika’yı yıllardır tanıyordu. Charlie zaten “Trump ekosistemi”nin kanaat önderleri arasındaydı. Trump’ın Erika’yla ilk tanışıklığıysa, 2012 yılında organizasyonunda rol oynadığı güzellik yarışmasından kaynaklıydı. Arizona Eyaleti’nde, Erika, birinci gelmişti. Yani Trump Erika’yı muhtemelen Charlie’yi tanıdığından daha önce tanıdı. Erika, o zamanlar 24 yaşındaydı ve üniversite mezunu bir genç yarışmacıydı.
Alman Zeit Gazetesi, kocasını 10 Eylül’de suikast sonucu kaybeden Erika hakkında şunu yazdı: “Erika Kirk başını kaldırıp gökyüzüne baktı; kocasının katilinden söz ederken konuşmanın ona ne kadar zor geldiği hissediliyordu(…) Hem inanılmaz derecede sahici hem de mümkün olan en üst düzeyde ‘sahnelenmiş’ bir havada konuşuyordu Erika. Pop kültür ile siyasetin hiperduygusallık içinde kaynaştığı yeni çağa hoş geldiniz. Erika Kirk, görselliğin nasıl çalıştığını çok iyi biliyor. (…) Bir zamanlar Miss Arizona seçilmişti. İlahiyat eğitimi de var. Kendisinden beş yaş küçük kocası Kirk’ün yanında üstlendiği rolü bilinçli olarak benimsemişti. (…) Erika, kocası Charlie Kirk’ün öldürüldüğü günden beri, bir tiyatro oyununun perdelerini andıran sahneler kurdu: Önce intikamcı kadın rolünü sahneledi. (…) Sonra âşık kadın rolüne büründü. Açık tabut başında ağladı ve çaresizlikle ölünün soğuk ellerini tuttu. Ve en sonunda da uzlaştırıcı kadın rolüne büründü.”
Kirk çiftinin, görselliğinde, aurasında, giyim-kuşamında, evliliğinde, hep bir teatral ve neonlu rüzgar saklıydı… Tabii Erika’nın pembe ojelerinde de… Erika’nın gönderileri, aile, inanç ve “yavaş hayat” vurguluydu genelde. Charlie’nin kampüs turları ise karşıt görüşlülere meydan okuyan canlı tartışmalar şeklindeydi.
Charlie Kirk, güler yüzlü, şık giyimli, iletişime açık, sohbeti seven bir insandı. 1.96’lık boyu da ona büyük avantaj sağlıyordu. Sert söylemleri ile iletişime açık tavrı arasında çok net çelişki vardı. Charlie’nin dış görünüşü, mimikleri, jestleri, saçı, giyimi başka mesajlar veriyordu, cümleleri bambaşka. Ondaki, pastelle örtülü bir sertlikti. Şunu da not düşelim: Charlie’nin, Türkiye’nin NATO’dan çıkartılmasını savunduğu video sosyal medyada yayılsa da Türkiye’de gündem olmadı. Onun İslam ve Müslümanlar hakkında kullandığı bazı nitelemeler, hem ABD medyasında hem Avrupa’da geniş yankı buldu; kimi Avrupalı siyasetçiler bu alıntıları sahiplenip tekrar dolaşıma soktu. Ama bunlar da Türkiye’ye çok ulaşmadı.
Geçen ayki suikaste yani Charlie’nin ölümüne dönersek: Ünlü aktivist Charlie Kirk, 10 Eylül 2025’te, ABD’nin Utah Eyaleti’nde gerçekleşen suikastte, henüz 32 yaşını göremeden, hayatını kaybetti. Suikast, yakın bir çatıya gizlenmiş keskin nişancı atışıyla ve tek kurşunla gerçekleşti. 22 yaşındaki şüpheli Tyler James Robinson kısa süre sonra yakalandı ve “ağırlaştırılmış cinayet”le suçlandı; savcılık idam cezası talep edeceğini duyurdu. ABD’yi, Donald Trump’ı, Elon Musk’ı, J.D.Vance’i şoke eden bu suikast hakkında Türkiye’de de analizler, yazılar gördük…........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein