29 Eylül Avusturya genel seçimlerinde, bir kırılma yaşandı. Aşırı sağcı FPÖ, Avusturya tarihinde ilk kez birinci parti oldu. Öte yandan bu zafer FPÖ için bir yönüyle de hayal kırıklığı çünkü FPÖ büyük ihtimalle iktidarda yer alamayacak. Kim ne derse desin; gözlüklü, zayıf ve az karizmatik görünümlü Kickl, partisini )’luk bir oya taşıdı. Aşırı sağcı FPÖ, ülkenin tüm kesimlerinden yüksek oy aldı. Hem yaşlılar hem gençler, hem kadınlar hem erkekler arasında birinci oldu. FPÖ’nün ele geçiremediği tek kale, başkent Viyana.
Şunu da belirtelim: Kickl, herkesin aşırı sağcı olarak gördüğü partisini “aşırı sağda” görmüyor ve bu yöndeki suçlamaları anlamsız buluyor.
Orban ve Putin’le arası çok iyi olan Kickl, büyük ihtimalle, Başbakan olamayacak. Avusturya geleneksel olarak da Rusya’yla kendine özgü bir bağı olan ve bu açıdan örneğin Almanya’dan ayrışan, kendini batı ile doğu arasında köprü olarak görmekten hoşlanabilen bir ülke.
FPÖ’nün ulaştığı rekor oya rağmen, diğer partilerin arasındaki yazısız bir anlaşma nedeniyle, FPÖ’yü dışarıda tutan bir üçlü koalisyon gündemde. Hatta bu yüzden Cumhurbaşkanı’nın hükümet kurma görevi verirken Kickl’ı pas geçeceğini düşünenler var. Böyle bir üçlü koalisyonun kurulması da çok kolay olmayabilir çünkü merkez sağcı ÖVP, merkez solcu SPÖ ve liberal NEOS partilerinin siyasi görüşleri birbirine uzak. FPÖ karşıtlığı, onları aynı hükümet içinde birleştirmeye yeterli olacak mı?
Kickl liderliğindeki FPÖ’nün (Avusturya Özgürlük Partisi) ) oyla birinci parti olması sonrasında, bazı Avusturyalılar “Acaba hangi ülkeye yerleşsek?” demeye başladı bile. Başka bazı Avusturyalılar da onları “halktan kopuk” olmakla suçluyor. Yani bizdeki “seçim sonrası sendromu”nun başka bir versiyonu, Avusturya’da da patlak vermiş gibi görünüyor.
Avusturya’daki kendini modern veya demokrat veya solcu veya “normal insan” olarak tanımlayan kesimleri korkutan Kickl kim? “Çevre”nin “merkez”e isyanı mı bu adam? Kickl, kendi özgeçmişi hakkında çok ipucu vermeyi sevmeyen ketum bir isim. O yüzden, biyografisini yazmaya çalışanlar çok zorlanmış. Bazı taraftarlarına göreyse Kickl Avusturya halkının “Avrupa Birliği Diktatörlüğü”ne olan isyanı.
Avusturya’da, siyasetçiler, “Viyanalılar” ve “Viyanalı olmayanlar” şeklinde ikiye ayrılabilir. Viyana, Avusturya siyasetinin elit tabakası, batıya dönük yüzüdür. Aşırı sağcılık taşradan güç alır. 20. Yüzyılın kaderini değiştiren Adolf Hitler de Avusturya’nın taşrasında doğmuş bir siyasetçiydi. Başkent Viyana, Avusturya’nın yüzü en küresel kültüre........