AİHM’in 16 Aralık kararları, sessizlik ve seçici duyarlılık üzerine |
Türkiye AİHM’de bir rekor kırdı (!)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 16 Aralık günü verdiği üç ayrı kararla, toplam 2.420 kişi hakkında yürütülen terör suçlarına ilişkin ceza yargılamalarında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. (adil yargılanma hakkı) ve 7. (kanunsuz ceza olmaz) maddelerinin ihlal edildiğine hükmetti.
Bu kararlar, Yüksel Yalçınkaya ve Demirhan ve Diğerleri kararlarının devamı niteliğinde; ancak artık “istisnai” değil, kitlesel ve yapısal bir sorunu tarihe kazıyan nitelikteydi. AİHM tarihinin aynı günde 3 ayrı kararla 2420 kişinin dosyasında birden ağır ihlallere hükmettiği başka bir örnek yok.
Türkiye’nin bu rekoru başka ülkelerce kırılabilir değil. Dilerim ülkemiz başta olmak üzere hiçbir ülke böyle rekorlarla anılmasın.
Kısa süre önce Serbestiyet’te yayımlanan “AİHM’in Demirhan kararına da uyulsun mu?” başlıklı yazıda, Demirhan kararının Demirtaş kadar bağlayıcı olduğu, ancak bilinçli bir sessizlikle görmezden gelindiği vurgulanmıştı. (https://serbestiyet.com/gunun-yazilari/aihmin-demirhan-kararina-da-uyulsun-mu-223413/)
16 Aralık tarihli bu yeni kararlar, o yazıda sorulan soruya hiç kimsenin teorik diyemeyeceği, küçümseyemeceği, sayısal ve somut bir cevap veriyor: AİHM içtihadına uyulmadığı gibi, ihlal artık binlerle ifade edilen bir yapıya dönüşmüş durumda.
AİHM’in tespiti açıktır: Sorun yalnızca ByLock uygulamasının delil değeri değildir. Sorun, ByLock isnadını merkezine alsa ve onun etrafında banka işlemleri, sendika üyelikleri, tanık beyanları,........