Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Meclis’te 12 Haziran’da kabul edildi.
Toplam 59 maddeden oluşan kanun teklifi, genel itibarıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin iç işleyişi ile ilgili bazı yeni düzenlemeler ve değişiklikler getiriyor.
Aslında kanun teklifi 60 maddeden oluşuyordu. Bilindiği gibi, kamuoyu baskısı galip gelmiş ve eski askerlerin medyada konuşmasını bir suç haline getiren ve bu suçu 6 aydan 3 yıla kadar hapisle cezalandıran madde, Milli Savunma Komisyonundaki görüşmeler sırasında metinden çıkartılmıştı.
Yapılan değişiklikler, Askeri Ceza Kanunu, TSK Disiplin Kanunu, TSK İç Hizmet Kanunu, TSK Personel Kanunu, Uzman Erbaş Kanunu, Sözleşmeli Er Kanunu ile Askeri Okullar Kanunu ile ilgili.
Aslında epey “teknik” ve özü itibarıyla salt “askerî” görünen bu maddelere daha yakından bakıldığında, bunların TSK’nın bazı “güncel” sorunlarına güncel çözümler getirmeye çalıştığı, bu güncel sorunların ise TSK’nın “gidişatına” ilişkin sosyolojik ve politik birtakım şeyler de söylediği kanısındayım.
Aşağıda bunlara değinmeye çalışacağım.
Askerler ve “Özel Hayata Saygı”
Torba yasadaki maddelerden bazıları, Anayasa Mahkemesinin daha önce verdiği bazı iptal kararlarına uyumlanmayla ilgili.
Örneğin, TSK İç Hizmet Kanununun askerî mahallerde askerlerin üstü, özel kağıtları ve kişisel eşyaları üzerinde askeri birlik komutanlarının yazılı emriyle arama yapılabilmesine izin veren maddesi, 2022 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişti. Anayasa Mahkemesi, arama kararları için askerî birlik amirinin yazılı emrini yeterli görmeyerek hakim onayının gerekliliğine dikkat çekmişti. Mahkeme bu iptal kararını verirken Anayasa’nın “Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir” diyen 20. maddesine atıf yapmıştı.
Dün Meclis’ten geçen madde işte Anayasa Mahkemesinin bu iptal kararı uyarınca, askeri birlik komutanınca verilen yazılı arama emrinin 24 saat içinde hakim onayına sunulması şartını getiriyor. Bunun, şeklen bile olsa, Anayasa Mahkemesi kararlarının yürütme organları üzerindeki bağlayıcılığı adına olumlu bir gelişme olduğunu düşünebiliriz.
Anayasa Mahkemesi “arama” ile ilgili bir kanun maddesini daha iptal etmişti. İç Hizmet Kanununa 2018’de eklenen bir madde, askeri mahallere giren asker ve siviller üzerinde dedektör ve diğer elektronik cihazlarla yapılan aramanın yeterli olmadığı durumlarda, gerek görülmesi halinde “elle kontrol” de yapılabileceğini düzenliyordu. Anayasa Mahkemesi, “elle kontrol”ün “arama boyutuna ulaşacağı” gerekçesiyle “elle kontrol” ibaresini maddeden çıkartılmasına karar vermişti. Son torba yasada bununla ilgili yeni bir düzenleme bulunmuyor.
“Sosyal Medyaya Sızan Görüntüler”e Ceza
2023 kış aylarında bazı üs bölgelerine PKK tarafından yapılan saldırılardan sonra, üs bölgelerinin fiziksel koşullarının uygun olmadığına, buralardaki barınma olanaklarının ve güvenlik tedbirlerinin yetersizliğine........