Önce geçen yazımda ele aldığım temel kavramları hatırlayalım. Hayvanlarla ilgili etik tutumlarla ilgili birkaç pozisyon ele almıştım. Bu yazıda iki pozisyona atıf yapacağım için sadece onlara değinmem yeterli.Birinci pozisyon Antroposentrizmdi. Antroposentrizm, sadece insanlara karşı ahlaki sorumluluğumuz olduğunu iddia eder. Bu görüşte insanlara acı çektirilmediği sürece hayvanları yemek için öldürmekte hiçbir sakınca yoktur. İkinci pozisyon ise Hiyerarşik sentientizmdir. Bu görüşe göre hem insanlar hem de duyarlı hayvanlar ahlaki açıdan önemlidir, ancak daha yüksek bilişsel yetenekler ve ahlaki sorumluluk gibi ek kapasiteleri nedeniyle insanlara daha fazla önem vermektedir. Bu görüş, insan hayatını duyarlı hayvanlara tercih etmekle birlikte, duyarlı hayvanların içsel değeri olduğunu ve onlara karşı sorumluluklarımız olduğunu da kabul eder. Yazımda bu görüşün neden kanaatimce en makul pozisyon olduğunu ve yine kanaatimce neden İslam’ın pozisyonun da bu olduğunu düşündüğümü izah etmeye çalıştım. Orada alternatif birkaç görüşe de yer verdim:
Peki Hiyerarşik sentientist kurban kesebilir mi? Bu sorunun iki ayrı etik boyutu var. Birincisi hiyerarşik sentientist et yiyebilir mi? İkinci boyutu ise kurban ibadetinde kurban edilen hayvanların maruz kaldığı eylemlerin etik olarak kabul edilip edilemeyeceğidir. Önce ilk boyuta, sonra da ikinci boyuta göz atalım. Bir üçüncü boyut da elbette kurban ibadetinin dinsel boyutudur. Onu da kısaca ele alacağım. Kendi pozisyonlarımı baştan ifade edeyim: Ben Müslüman, hiyerarşik sentientist ve Fleksitaryen bir bireyim. Üçüncü pozisyonu birazdan açacağım.
Kurban ibadetinin etik olmadığını savunanların gerekçesi birinci boyut temelli ise bunu savunanların genel ya da en azından aşırı et tüketimine karşı olmaları gerekiyor. Birinci boyuttan itiraz eden bir kişi ortalama kurban kesen bir Müslümandan daha çok et tüketiyorsa ve bu tüketimde bir sorun görmüyorsa tutarsız bir görüşe sahiptir. Burger ya da biftekleri yiyip, “Azizim bu Müslümanlar çok ilkel hayvan kurban ediyorlar” demek entelektüelden çok duygusal bir tutumu ifade eder.
Ancak herkes böylesi tutarsız bir yerden itiraz etmez. Ne de olsa kurban ibadeti hayvan öldürmeyi içerir ve bir hiyerarşik sentientist için hayvanları öldürmek için insan refahını etkileyen makul bir gerekçe sunmak gerekir. Böyle bir gerekçe olup olmadığını anlamak için hayvan tüketimi üstüne biraz kafa yormak gerekiyor.
İnsanın tüm canlılar gibi sağlıklı bir hayat yaşaması için düzenli ve dengeli beslenmesi gerekir. Sağlıklı olmayan bir diyet kişinin fiziksel ya da psikolojik sorunlarla karşılaşmasına neden olabilir. Bu da insanın acı çekmesine neden olabilir. Dolayısı ile herhangi bir hiyerarşiksentientist için insanların sağlıklı beslenmesini sağlamak ahlaki bir sorumluluktur. İnsan geleneksel olarak omnivordur, yani hem hayvansal hem de bitkisel gıdalarla beslenir. İnsan bedeni bu şekilde beslenecek şekilde evrimleşmiştir.
Peki bir insan sadece bitkisel kökenli gıdalarla beslenip sağlıklı kalabilir mi? Evet hem vegan hem de sağlıklı olunabilir. İyi planlanmış bir vegan diyeti, optimal sağlık için gerekli tüm besinleri sağlayabilir. Meyveler, sebzeler, tam tahıllar, baklagiller, kuruyemişler ve tohumlar gibi çeşitli bütün gıdalara odaklanarak veganlar beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirler. Bazen bu diyeti takviyelerle desteklemeleri gerekir.
Peki bu her yerde, her zaman ve herkes için yapılabilir mi? Bu sorunun cevabı ne yazık ki hayırdır. Vegan beslenmenin sağlıklı olması için bitkisel kaynaklardan alması zor olan mikro gıdaları aldıklarından emin olmaları gerekir. Çözülmesi gerek temel sorunlar arasında anemi ve bilişsel sorunlara yol açabilen B12 Vitamini eksikliği; bitkilerden elde edilen hem olmayan demir, hayvansal ürünlerden elde edilen hem demir kadar kolay emilmediğinden demir eksikliği ve takviye gıdalar veya zengin bitki kaynakları tüketilmediğinde kemik sağlığını etkileyen kalsiyum eksikliği yer almaktadır. Keten tohumu gibi bitki bazlı kaynaklar balıkta bulunan ve daha kolay kullanılan EPA ve DHA’yı sağlamadığı için Omega-3 yağ asidi alımı da endişe kaynağı olabilir. Ek olarak, yeterli protein alımının sağlanması, tüm temel amino asitler için farklı bitki proteinlerini birleştirmek için dikkatli bir planlama gerektirir. D Vitamini, iyot, çinko, selenyum ve K2 Vitamini eksiklikleri de potansiyel zorluklardır ve her bir besine diyet veya takviye yoluyla dikkat edilmesi gerekir.
Maddi durumu iyi, gelişmiş şehirlerde yaşayan bireyler, zengin çeşitlilikte gıdalar tüketerek, çeşitli birleşenlerle güçlendirilmiş besinler ya da gıda takviyeleri alarak sağlıklı bir yaşam sürebilir. Ayrıca genelde iyi planlanmış bir diyetin yanı sıra potansiyel eksiklikleri izlemek ve yönetmek için düzenli kan testleri yapmak da tavsiye edilir. Bu yaşam biçiminin her ekonomik koşuldaki insanlar tarafından, her çağda ve her yerde izlenmesi mümkün değildir. Mesela sağlıklı yaşam için gerekli mikro birleşenlerin izole edilip takviye gıda olarak sunulması çok yeni bir olgudur ve hala çoğu bölge ve ekonomik durumdaki insanlara bunlara ulaşamaz. Her yerde ve zamanda yeterli çeşitlilikte bitkisel gıda da yoktur.
Dolayısı ile et tükettiği için geçmişte insanlar eleştirilemeyeceği gibi, et tüketiminin bugün de tamamen ortadan kaldırılması mümkün değildir. Dolayısı ile et kesimi yapmak başlı başına yanlış değildir.
Bundan çıkan sonuç kurban ibadeti et tüketimi içerdiği için hiyeyarşik sentientist tarafından eleştirilmek zorunda olmadığıdır. Üstelik etlerin üçte ikisinin dağıtıldığı ve özellikle fakirlere et ulaştırılmak zorunda olduğu göz önüne alındığında kurban eti diğer et kesimlerine nazaran daha etiktir. Çünkü tam da gıda eksikliği yaşayan insanlara eti ulaştırır. İslam evrensel bir dindir, sadece 21 yüzyıl insanına yönelik değildir. Dolayısı ile et tüketimine izin vermesi ve fakirlere et ulaştırmasını teşvik etmesi şaşırtıcı değildir. Tarih boyunca her yerde ve çağımızda epey bir yerde et tüketimi sağlıklı beslenme için vazgeçilmezdir.
Diğer taraftan kurbanın farz olmadığını da........