Çanta alamayınca Hermès’e dava açan iki kafadar ve bir garip sat(may)ış hikayesi

Hermès’e, ABD’de iki müşterisi tarafından tüketiciyi koruma ve rekabet yasalarını ihlal iddiasıyla açılan dava, global moda camiasında son günlerin en çok konuşulan haberlerinden biri oldu. Olay şu: Kaliforniya’da iki kişi Hermès’den çanta almak istiyorlar. Ama mağaza görevlileri tarafından mütemadiyen refüze ediliyorlar, on binlerce dolar ödemeye hazır olsalar da, bir türlü istedikleri çantaları alamıyorlar, yani sebep paralarının yetmemesi değil; Hermès’in yıllardır hem çok şikayet edilen, hem de bu zamana kadar işleyegelen satış stratejisi. Yalnız onlar da değil, bu tuhaf dertten muzdarip binlerce insan var. Dava konusunu iyi anlamak için, önce biraz işin arka planından bahsetmek lazım.

Mevzubahis çanta, 1985’ten bugüne hala revaçta olan ikonik Birkin modeli. 13-15 binden başlayıp yüz binlerce doları bulan etiket fiyatına rağmen kelimenin tam manasıyla yok satan bir çanta bu. Bütün pazarlama stratejisi yok satmak, zor satmak üzerine kurulu. Bu çantaların ikinci elleri, ayrıca Sotheby’s, Christie’s gibi müzayede evlerinde mücevher gibi satılıyor, hatta geçen sene sadece Hermès Birkin konulu bir müzayede yapılmış, 200-300 bin rakamları havada uçuşmuş ve satışlar epey ses getirmişti. Time dergisi, yıllar önce Birkin’i “altından daha iyi bir yatırım aracı” diye nitelendirmişti.

Modelin şıklığı, pek çok stile uyum sağlayabilmesi, deri kalitesi, işçiliği tartışma götürmeyen olumlu özellikleri. Hermès, çantaların artizanal üretim süreciyle haklı olarak iftihar ediyor, her çanta baştan sona bir ustanın elinden çıkıyor, makinelerle değil elde dikiliyor ve üzerinde onu imal eden zanaatkara ait özel bir kod var. Her Birkin çantanın ömür boyu garantisi var, zaten çok sağlam, hasar görürse de, el yapımı olduğu için, aynı Goodyear dikişli ayakkabılar gibi, defalarca tamiri ve yenilenmesi mümkün. İnsanın kolunu, boynunu, belini perişan eden ağırlığı, eskiden sahip olduğu klas imajı biraz yitirmiş ve daha nouveau riche (sonradan görme) çağrışımlı alana kaymış olması da akla ilk gelen olumsuz özellikleri. Hatta çok ağır olduğunu isim annesi Jane Birkin bile itiraf etmişti. Omuza asılamadığı da düşünüldüğünde, bütün gününü özel şoförle geçirenler hariç pek de kullanışlı değil.

Birkin çanta modeli, ismini geçen yıl 76 yaşında vefat eden ünlü şarkıcı-oyuncu Jane Birkin’den alıyor. Hikayesi de şöyle: Sene 1984, Jane Birkin, uçakta eşyalarını yerleştirip yerine oturmaya çalışırken Hermès’in başındaki isim Jean-Louis Dumas’yla karşılaşıyor. Çantasının içindekiler şangır şungur dökülüveriyor. Hem şık hem çok eşya taşıyabileceği ve içindekiler dökülmeden kapatıp kilitleyebileceği bir çanta bulamamaktan yakınıyor. Hatta, yolculara mide bulantısı için verilen kese kağıdına kabataslak hayalindeki çantayı çizerek Dumas’ya........

© Serbestiyet