Özel eğitim kurumları vurgunu! Sömürü çarkı oluşturmuşlar!

Samsun Kent Haber köşe yazarı Musa Uzunkaya, yeni eğitim öğretim dönemi ile ilgili yazdığı 'Özel Eğitim Kurumları Vurgunu' başlıklı köşe yazısında özel ve vakıf okullarının öğrenci velilerinden talep ettiği yüksek meblağlardaki kitap ve kırtasiye ücretlerini eleştirerek, "Aldıkları paralarla bir sömürü çarkı oluşturmuşlardır. Böyle bir kapitalist sistem de dünyada yok." dedi.

Musa Uzunkaya, Samsun Kent Haber'de yazdığı yeni köşe yazısında özel ve vakıf okullarının talep ettiği ücretleri sert bir dille eleştirerek, Milli Eğitim Bakanını göreve davet etti. İşte Musa Uzunkaya'nın o köşe yazısı

YENİ ÖĞRETİM YILI BAŞLARKEN ÖZEL EĞİTİM KURUMLARI VURGUNU

2025-2026 öğretim yılı, 8 Eylül Pazartesi bugün tüm Türkiye’de başlamaktadır. İlk, orta, lise ve üniversite öğrenimin bu yeni sezonunun başta öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz, aileleri ve tüm ülke hakkında hayırlı olmasını, başarılı ve verimli bir öğretim yılı geçirilmesini Cenabı Haktan niyaz ediyorum.

Anne baba, idareci öğretmen ve öğrencilerin heyecanını bittecrube biliyoruz. Öğrenci olduk, diğer heyecanları ilgililerde gördük. Öğretmen olduk, öğrenci ve ailelerdeki heyecanı yaşadık. Veli olduk, çocuklarımızın heyecanını yaşadık. Hulasa her birimiz değişik zamanlarda bu heyecanı yaşadık.

Eğitimde Yunus’un dileğiyle;
İlim, ilim bilmektir,
İlim, kendin bilmektir.
Sen kendini bilmezsin
Bu nice okumaktır.

Maalesef, merkezinde materyalist felsefenin yattığı eğitim süreçleri kendini bilme ve bildirme konusunda çocuklarımıza arzu ettiğimiz değerleri yeterince verememiştir ve verememektedir. Bugün her alanda yaşanan toplumsal ve ferdi problemin arkasında, sistemin hastalığı yatmaktadır. Anadolu’da bir deyim vardır, 'Ne doğrarsan çanağına o gelir kaşığına'

Üretim hatası, bir iki fason bozuk ürün çıkabilir. Ancak toplumun neredeyse büyük bir ekseriyeti, eğitimden kaynaklanan problemleri yaşıyorsa, öncelikle sorgulanması gereken şey eğitim sistemimiz olmalıdır. Maalesef, milliliği sorgulanır hale gelen eğitim sistemimizin içerisinde, materyalist batı felsefesi, bütün düzeltmelere ve iyileştirmelere rağmen ağırlıklı olarak varlığını korumaktadır.

Bir kere eğitimde belli oranda özelleştirilen anaokulundan, üniversiteye kadar yapı, eğitim yapısı çıkar menfaat ve aşırı para kazanma üzerine tesis edilmiştir. Bunun istisnası, istisna edecek kadar azdır. Hemen bütün özel eğitim kurumları gözlerini fakir fukara, garip guraba vatandaşın kesesine dikmiştir. Gerek sağlıkta ve gerekse eğitimde şahıs, kurum kuruluş ve vakıflara tanınan özel yapılanma imkanları, insanımıza hizmetten çok kasayı ve keseyi büyütme hastalığına dönüşmüştür. Türkiye bu sıkıntıya sokulmamalıydı.

Mesele, eğitimde fırsat eşitliği ve devletin anayasal sorumluluğu olan zorunlu........

© Samsun Kent Haber