Veri yoksa eşitlik de yok

Toplumun daha adil, daha eşitlikçi ve daha kapsayıcı bir yaşam kurabilmesi, yalnızca güzel sözlere, iyi niyetli planlara ya da genel geçer hedeflere bırakılacak kadar sıradan bir mesele değildir. Bu hedefe giden yolun en sağlam taşı veridir. Çünkü veri, kimin görünür olduğunu, kimin görünmez kaldığını bize söyler.

Geçtiğimiz günlerde cinsiyet eşitliği temelli izleme ve değerlendirme yaklaşımını güçlendirmeye yönelik çok kıymetli bir çalışmanın parçası oldum. Bu eğitimlerde gençlerle bir araya geldik; planlamanın, hizmetin, bütçenin merkezine eşitlik bakış açısını nasıl yerleştirebileceğimizi konuştuk.Katılımcılar, bir hizmetin ya da yatırımın kimin yaşamına nasıl dokunduğunu veri üzerinden okuma becerisi kazandı.

Fakat bu süreçte, benim için hiç de yeni olmayan ama bir kez daha duvara çarpar gibi hissettiren bir engelle karşılaştık: Veri Duvarı.

Bir şehirde bir proje ya da hizmet planlandığında, o planın kime gerçekten ulaştığını anlamanın tek yolu veridir. Eğer toplu taşıma, park, sağlık ya da eğitim gibi alanlarda veriler; cinsiyet, yaş, engellilik veya diğer kırılganlıklar üzerinden........

© Samsun Gazete Arena