menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Rengarenk ışıkların ardında dev bir endüstri: Avrupa Noel Pazarları

9 0
24.12.2025

Noel pazarları, Avrupa’nın en eski ve en büyük mevsimsel ekonomilerinden biri. Orta Çağ’da Almanya ve çevresinde doğan bu gelenek, bugün sadece kültürel bir ritüel değil; turizmden gastronomiye, el sanatlarından ulaşım sektörüne kadar milyarlarca euroluk bir hareket alanı yaratan dev bir endüstri. Aralık ayı geldi mi şehirler sadece ışıklanmıyor; oteller doluyor, uçaklar kalkıyor, meydanlar sıcak şarap kokuyor ve Avrupa şehirlerinin popülasyonu birden arşa çıkıyor.

Bu dev sektörle, annem Gülseren Çengil ve en yakın arkadaşlarından Günseli Davuça ile çıktığımız bir Noel pazarları turunda tanıştım. Onların bu ışıltılı dünyaya ne kadar hızlı kapıldığını daha yola çıkmadan fark ettim. O kadar ki, “sonra bakarız” diye ertelenen vize işleri zaman yaklaştıkça “Acaba vize çıkacak mı?” paniğine dönüştü. Çünkü bu pazarlar spontane değil; plan ister, sabır ister, takvim ister. En önemlisi de Schengen ister…

İlk durağımız Basel’di. Basel’deki Europort’a vardığımızda vize Fransa’dan alındığı için İsviçre çıkışını değil, Fransa çıkışını tercih ettik. Pasaportlara Fransa damgası rica etmek bile işin ne kadar stratejik yürüdüğünü gösteriyordu.

ALMANYA VE FRANSA’NIN FİYATLARI DAHA MAKUL!

Basel, sakin ama zarifti; Noel ruhuna yumuşak bir giriş gibiydi. Odun ateşinde somon yerken masamıza gelen iki tatlı hanımefendi ile sohbet etmeye başladık, inanır mısınız taaa Amerika’dan geliyorlardı, boşuna devasa bir ekonomi demiyoruz.

İkinci gün Zürih ve Luzern vardı. Zürih’te tekneyle yapılan şehir turu, kalabalığın ortasında nefes almak gibiydi. Aralık sonunda -bizim şansımıza- suya vuran güneş ışıkları, içimizi ısıtan huzur dolu anlar yaşamamıza vesile oldu. Luzern ise tam kararındaydı. Ne fazla kalabalık ne fazla sessiz. Süslemeleriyle göz doyurup, atmosferiyle heyecanlandırdı. Ve bu arada atlamak........

© Şalom