Tanrı´ya uzanan yol: Yapay zeka yeni Babil Kulesi mi?

Efsaneye göre Babil kentinin baş Tanrısı Marduk’a adanan, tarihçi Heredot’a göre Babil Kentinin ortasında dışarıdan sarmal bir merdivenle çıkılan, birinci katında taş, ikinci katında ateş, üçüncü katında bitkiler, dördüncü katında hayvanlar, beşinci katında insanlar, altıncı katında gökyüzü, yedinci katında melekler olan ve Tanrı’ya ulaşılan en yüksek katında büyük bir tapınak bulunan yapı sekiz katlı olarak yükselir. Tanrı’ya ulaşmak için kralın emriyle yaptırılmıştır ve en üstünde bulunan tapınağa -Tanrı tarafından seçilmiş kadınlar hariç- ölümlülerin girişi yasaktır. Heredot, burada sadece süslü bir yatağın ve altın bir masanın bulunduğunu söyler. Eski Ahit’te ve Kuran’da da kendine yer bulan, ancak Tanrı’nın “ineyim de bir bakayım, neler yapmışlar” diye içinden geçirdikten ve durumu gördükten sonra kendi mertebesine dek uzanan insanoğlunun yaptığını saygısızlık olarak görmesiyle durumun kaosa dönüşmesinin efsanesidir Babil Kulesi. Sonuç olarak Tanrı, o zamana kadar aynı dili konuşan insanların dillerini karıştırıp bir karmaşa yaratmış ve bütün planı altüst etmiştir. İnsanlar artık birbiriyle anlaşamaz ve dünyanın dört bir yanına dağılırlar… Özetle insanların iyi niyetle çıktıkları yol, büyük bir kayaya çarparak bir nevi birlikteliklerinin sonunu getirir.

Metaverse’ün de göklere çıkarılmasıyla yıllardır ağızlara sakız olsa bile yapay zekâ uygulamalarını uzun süre uzaktan izledim. İlk zamanlar insanların yardımcısı konumunda olan yapay zekaların zaman içinde birbirleriyle iletişime geçerek yeni bir dil yaratması, felçli bir hastanın yapay zeka destekli beyin çipi sayesinde düşünce gücü ile satranç oynaması, bir elin parmaklarının sayısını geçmeyecek çalışanları ile indie şirketlerin yapay zeka yardımıyla müşteri portföyünü yönetmesi ve hedef kitlenin beklentilerini göz önünde bulundurarak milyonlarca dolar hasılat yapabilmeleri, kişiselleştirilmiş yapay zekalar sayesinde veri madenciliğinden (data mining) ve büyük veriden (big data) kurtulup kişisel asistanınızı, dostunuzu ve hatta 2013 yapımı Aşk (Her, Spike Jonse) filmindeki gibi sevgilinizi oluşturmaya kadar varan avantajlarıyla gün geçtikçe savunma, hizmet, sağlık, eğitim vs. sektörlerindeki payının artması yapay zekayı yalnızca bir deney ortamı, bir asistan veya işleri çabuklaştıran/kolaylaştıran bir destek değil, aynı zamanda Tanrı haline de getiriyor. İnsanlık için “tamamen iyi niyetli” (!) atılımların nereye varacağını kestirmek zor olsa da yapay zekâ destekli hücreler, aletler, giysiler ve etrafımızı kuşatan hemen her şeyin ucu açık.

Kavramlar değişiyor; gerçeklik ise çoktan öldü

Mitolojilerde ve dini hikâyelerde peygamberlerin ömrü ilk telaffuz edildiğinde insan genellikle şu iki tepkinin arasında kalır: biraz korku ile şaşırmak ve biraz da dalga geçerek gülmek. Hangi insan 950 yıl yaşayabilir ki veya........

© Şalom