Yazı dizisinin neredeyse sonuna yaklaştığımız zamanlar içerisinde ben de araştırmalarımı genişletmeye ve aslında pek bilinmeyen cemaatle ilgili daha geniş bilgiler edinmeye çalışıyorum. Cemaat içindeki bazı kişiler de Karayların aslında kendilerini tanımadığını, çoğunun kendisini Sami soyundan sandığını, oysaki genelinin Türk olduğundan haberi bile olmadığını belirtiyorlar. Geçen yazı da bahsettiğimiz gibi İsrail’de de toplumun genelinin Karayları Müslümanlara ve hatta daha da özelleştirecek olursak Samiri Cemaatine benzetmesi oldukça manidar. Kültürel olarak neredeyse tamamen farklı olan ve hatta aynı inanç olsa dahi uygulamalar nedeniyle de Yahudilerden ayrılan Karaylarda özellikle de gençlerin kendi Yahudi arkadaş toplumu içinde -çoğu kez neden dışlandıklarını bile bilmeden- ayrıştırıldıkları görülüyor. Bu yüzden gençlerin, İsrail’de topluma karışmadan önce karşılaşacakları soruları cevaplandırmaları, toplumun genelinin kültürünü ve gelenek göreneklerini en iyi şekilde bilmelerini sağlayan bir ön hazırlık eğitimi cemaat önde gelenlerince veriliyor. Cemaat yetkilileri; gençlerin sosyal ortama karıştıkları anda onları tanımayan veya kültürlerine aşina olmayan diğer yaşıtları ve sosyal grup içindeki diğer üyelerin, aralarına yeni karışan Karaylara mensup gencin, hep alıştıkları Rabbani Yahudilik kültürü ve ananeleri dışında hareket ettiğini ve farklı, eksik ve/veya fazla şeyler yaptığını fark ettikleri anda kendisine bir sürü soru yöneltmeye başlayacaklarını vurguluyorlar, çünkü bu yoldan kendileri de zamanında geçmişler. Bu nedenle gençlerin, bu soruları en iyi şekilde cevaplandırmak ve üstlerine düşen ‘tanıtım görevini’ ve kendilerini başarıyla tamamlaması gerektiğini düşünüyorlar ve bu da Karay gencine büyük sorumluluk yüklüyor.
Zorunlu askerlik hizmetinin olduğu, ancak zorunluluktan öte askerliğin büyük bir sorumluluk ve vatani görev addedildiği İsrail’de Karay gençlerinin askere gitmeden önce aldıkları eğitim de buna benziyor.
Örnek vermek........