11 Ağustos’ta son bulacak Paris 2024 Olimpiyat Oyunlarının açılış töreni uzunca bir süre konuşuldu. Tüm dünyanın gündemini meşgul eden, sosyal medya platformları başta olmak üzere birçok kanalda ti’ye alınan açılış töreninde aktör Phillippe Katerine’in ‘Son Akşam Yemeği’nde maviye boyanmış Yunan şarap tanrısı Dionysos olarak yer alışı, Leonardo da Vinci’nin Son Akşam Yemeği tablosunun bir yorumu, LGBT’nin temsil edildiği bir defile, Olimpiyat bayrağıyla Seine’de dörtnala koşan metal bir at ve başsız Marie Antoinette tarafından tanıtılan Gojira’nın heavy metal performansı tüm dünyayı şaşkına çevirdi. Aynı zamanda Olimpiyat bayrağının ters asılması da bazı izleyicilerin gözünden kaçmadı. Ancak bu, bir hata değil, 1914’te birazdan genişçe söz edeceğimiz Fransız Baron Pierre de Coubertin'in bir fikriydi.
Açılış töreninde Hıristiyanlığın ve Hz. İsa’nın değerlerinin ayaklar altına alındığı iddiasıyla yalnızca Hıristiyanlar değil, inançlı kesim de tepkilerini dile getirdi. Açılıştan üç gün sonra İstanbul Rum Patrikhanesi törende gösterilenler hakkında kınama mesajı yayınladı. Aynı şekilde Türkiye Ermenileri Patriği İstanbullu Sahak II. Maşalyan, Kınalıada’da verdiği vaaz ile Olimpiyat Komitesine şikâyet mektubu yazacağını belirtti. Yalnızca Türkiye’de değil tüm dünyada kopan tantana üzerine Paris Olimpiyatları organizatörleri açılış töreni sırasında Leonardo da Vinci’nin ünlü eseri Son Akşam Yemeği’nin parodisinden rahatsız olan Katolikler ve diğer Hıristiyanlardan özür diledi. Paris 2024 organizasyonunun temsilcisi Anne Deschamps ise düzenlediği basın toplantısında, ‘insanları kırdıysak özür dileriz’ minvalinde bir konuşma yaptı. Devamında, Seine'in suyunun pis olduğu gerekçesiyle bir yarışmanın iptal edildiği, yağmur sonrası şehirde farelerin cirit attığı, yemeklerin yetersiz ve kötü olduğu söylentileri de 2024 Olimpiyatlarına damgasını vurdu.
Pierre de Coubertin’den Şirin Baba Parodisi Dionysos’a
İtalyan kökenli, aristokrat bir Fransız ailesinin çocuğu olarak 1863’te Paris’te doğan Fransız pedagog, tarihçi ve sporcu Baron Pierre de Coubertin, aynı zamanda modern Olimpiyat oyunlarının kurucusuydu. Antik Yunan’ın eğitim, kültür ve sanat pratiklerinin Olimpiyat düşüncesinin temelini oluşturması Pierre de Coubertin’i oldukça etkilemiş; Fransız gençlerini cesur, kuvvetli, inançlı, sağlam karakterli ve iyi ahlaklı bir hale getirecek yeni bir eğitim sistemine ihtiyacı olduğunu düşünmüştü.
Amerika ve İngiltere’nin eğitim sistemlerini de inceleyen Baron, sporun insanlar üzerindeki olumlu etkilerini de fark etti ve Fransa'da Racing Kulübü, Atletizm ve........