Beni tanıyan herkes bilir kehanetlerde bulunmayı sevmem, belirsizlik beni çok rahatsız eder fakat gördüklerime ya da istikamete dair sessiz pek kalamam…
Ondan dediklerimin aksine yine (geçen seçimlerde olduğu gibi ve tahminlerimin tuttuğu gibi bu defa) Nostradamusçuluk oynayacağım…
Bu yazı yayınlandığında seçimler başlamış olacak…
Ardından sayım ve sonuç tabiatıyla şekillenecek.
O halde başlayalım…
Şimdi bildiklerimi, tahminlerimi ve gördüklerimi aktarayım da içimde kalmasın.
Amerika seçimleri her kasımın ilk salı günü yapılır.
Bunun 1845’te yasa haline getirilmesindeki hesap ve mantık şu; hasadın hemen ardından çiftçilik ile uğraşan Amerikalıların havalar daha tam soğumadan ve hava şartları mâni olmadan gidip rahatça oy verebilmeleri…
Neden salı?
Pazar günü ibadet günü olduğundan, pazartesi ise haftanın ilk günü olup hem işlerin yoğunluğu hem vasıta sorununu ayarlamak hem vakit bırakmak için salı gününü münasip bulmuşlar. Çarşamba ürünlerin satışa sunulduğu gün olduğundan aradaki gün en uygunu demişler…
Yüz yıllardır olduğu gibi yine bir kasım, yine bir salı günü bu defa 161 milyon 420 bin seçmen sandığa gidiyor…
Bizim ekonomimiz dökülürken yaptığım yorumların lütfen sadece Amerika’ya dair olduğunu hatırlatayım. Her yazdığımı açıklama ihtiyacını duyuyorum nitekim okur “kadın deli herhalde biz burada neler konuşuyoruz Amerikan ekonomisi için neler diyor” demesin diye…
***
Amerikan orta direği dökülüyor.
Ara eleman dediğimiz, dükkânlarda çalışanlar, lokanta müdürleri ve garsonları, depolarda sayım yapanlar, kuaförler vs gibi birçok sektörde çalışanlar iyi maaş aldıkları halde barınma sorunu yaşıyor. Evsizlikte çok ciddi bir artış var. Ayın sonu nasıl gelecek diye düşünenlerin sayısı arttı…
Evet romantikleştirmeyin........