MÜZİKTE ÇIĞIR AÇAN BESTECİ: JOHN CAGE /Vol.3

John Cage 5 Eylül 1912 tarihinde, ailesinin tek çocuğu olarak Los Angeles’ta doğdu ve 12 Eylül 1992 tarihinde New York’ta öldü. Cage’in din adamlarının olduğu bir aileden gelen babası John Milton Cage mühendis bir mucitti. Annesi Lucretia Harvey ise, Cage’in büyükbabasının kilisesinde piyano çalan ve sosyal etkinliklerle ilgili hayli aktif bir kadındı. Teyzelerinden biri kilise korosundaydı. Diğer teyzesi ise iyi bir piyanistti. Cage aile çevresinin biçimlendirdiği bir ortamda yetişirken 10 yaşında piyano dersleri almaya başladı. Teyzesinin tercihi nedeniyle, Barok dönemden başlayan piyano edebiyatını takip eden konservatif bir eğitim yerine, müziğe 19. yüzyıl bestecileri ile başladı. 19. yüzyılda etkin olmuş Norveçli piyanist ve besteci Edvard Greig’in müziğinden çok etkilendi. Lise yıllarında bir dönem ilahiyat okumaya karar verdi ve Latince, Yunanca, Fransızca öğrenerek liseyi birincilikle bitirdi.

Asıl seçimlerini ve bugün halen müzikte bir devrimci olarak tanıdığımız Cage’i oluşturan geleceğini belirleyen süreç ise 1929 yılında Los Angeles’ta üniversiteye başlayıp ikinci sınıfta boşa vakit harcadığını düşünerek ayrılmasıyla başlar. Ardından Avrupa’ya gider. Bu arada yazarlığa heveslenir ve aykırı şair Gertrude Stein’in yapıtlarına ilgi duyar. Gertrude Stein 3 Şubat 1874 – 27 Temmuz 1946 tarihleri arası yaşamış, modern Amerikan edebiyatının öncülerinden bir kadın şairdir. O dönemde bir kadın olarak, hele ki mesleğinde bir öncü kadın olarak başarıyla ortaya çıkmanın zorluğunu göz ardı etmemeliyiz. Sesli düşündüğüm zaman, Stein’ın üstün şairliğinin yanı sıra belki de Cage’i etkileyen unsurlardan birisi de budur diye düşünüyorum. Çünkü önümüzdeki sayılarda değineceğim gibi Cage’in de müzikal........

© Şalom