Amsterdam’da, on üçüncü doğum gününde Yahudi bir kız bir hatıra defteri tutmaya başlar. Amsterdam, Hollanda’daki en büyük Yahudi toplumuna sahiptir. Alman ordusunun ülkeyi teslim alması ile başlayan süreçte, Nazilerin ilk ve öncelikli hedefi olur Yahudiler. O küçük kızın adı Anne Frank’tır.
“Özgürlüğümüz bir dizi Yahudi karşıtı karar ile sınırlandı: Yahudiler sarı yıldız takmak zorundalar. Bisiklete binmeleri yasak. Tramvay ve otobüslere binmeleri de. Kendilerine ait olsa dahi araç kullanmaları yasak. Ancak üç ile beş arasında alışveriş yapabilecekler. Ancak Yahudi berber veya kuaför salonlarına gidebilecekler. Akşam sekizden sabah altıya evden çıkmaları, tiyatro ve sinemaya gitmeleri, herhangi bir eğlence mekanında bulunmaları yasak. Yüzme havuzlarına, tenis kortlarına girmeleri, benzer atletizm etkinliklerine katılmaları yasak. Kürek çekmeleri, hokey oynamaları, herhangi bir spor takımında müsabakaya katılmaları yasak. Akşam sekizden sonra kendi bahçelerinde bile oturmaları yasak. Hıristiyanları evlerinde ziyaret etmeleri yasak. Yahudi okulu haricinde eğitim görmeleri yasak.”
Anne ve ailesi, evlerinden götürülmemek için, toparlayabildikleri birkaç parça eşya ile kaçarlar. 1942 yılının temmuzunun dokuzudur. Hollanda’nın Nazi yöneticisi, alınan karar uyarınca temmuzun ön dördü itibarı ile Yahudilerin teslim olmaları gerektiğini ilan etmiştir. Bu tarihten itibaren Yahudi gençleri etap etap, Almanya’ya mecburi çalışma kamplarına gönderileceklerdir. Geniş seferberlik durumundan ötürü iş gücü anlamında sıkıntılı günler geçiren Nazi yönetimi böylece, içine........