Fenerbahçe´nin en büyük düşmanı - SOSYAL MEDYA

Herkese çok güzel bir hafta dileyerek başlamak isterim yazıya. Ortadoğu’da savaş bitti, haftaya nispeten güzel başladık diyebiliriz, umarız böyle devam eder. En kötü barış bile en iyi savaştan iyidir. Barışın daim olması ümidiyle köşeye biraz sinirimi kusmaya başlayayım.

Bildiğiniz gibi geçtiğimiz ay Fenerbahçe’de olağanüstü kongre oldu ve Ali Koç’un yedi senelik başkanlığı 400 küsur oy farkıyla Saadettin Saran’a kaybederek bitmiş oldu. Saran seçildiği günden sonra resmi değişiklikler ancak geçtiğimiz perşembe günü olabildi ve radikal kararlar alınmaya ancak ve ancak bu hafta başlanabildi.
Seçildiği günden bu yana X platformunda kulübe yön vermeye çalışan bir dolu hesap oldu. Ki ne yazık ki Ali Koç’un yedi senelik başkanlığı süresince de sosyal medyadan çok fazla kulübe müdahil olundu. Bana kalırsa Fenerbahçe’nin en büyük düşmanı ne olduğu iddia edilen yapıydı ne de TFF veya Türk hakemleri. Tamamen en büyük düşman sosyal medyadaki, her gün başka bir şey yazan, ilk mağlubiyette hoca kellesi almak isteyen ergence tavırlar sergileyen Twitter fenomenleri ve bunların gazına gelen taraftar kitlesiydi.

Ne yazık ki bu tarz paylaşımları Saran seçildiği günden beri de görmeye devam ediyoruz. Kasımpaşa ve Dinamo Zagreb maçlarında puan kaybeden Fenerbahçe’de, bütün suç bir ay önce gelen Tedesco’ya yıkılmış hatta Devin Özek ile birlikte kellesi isteniyordu Saran tarafından. Saran Tedesco’yu kovmayıp arkasında durunca da “Saadettin Koç” lakabı........

© Şalom