Ne çok insan |
Geçenlerde notlarımı gözden geçirirken bir süre önce yazdığım şu söze takıldım:
Diyojen’den bu yana, ne yazık ki hiçbir şey değişmemiş: Hâlâ kalabalıklar içinde insanı arıyoruz!
Elbette ki, yalnızca dış görünüşüyle değil, erdemleri ve davranışlarıyla örnek olan insanı!
Bu söylediğime karşılık, ünlü İngiliz yazarı Charles Dickens’in, ‘İki Şehrin Hikâyesi’ romanında geçen şu sözünü anımsadım: “Ne çok insan ve ne büyük ıssızlık!”
Gün boyu birlikte olduğumuz, birçok şeyi paylaştığımız insanları düşünüyorum: İçlerinden kaçıyla gerçek anlamda konuşabiliyor, anlaşabiliyor, uyum sağlayabiliyoruz; belki üç, beş kişi, kim bilir? Onların dışında yalnız oluyoruz ya da öyle hissediyoruz; zorunlu olarak belki de kendi seçimimizle… Günümüzde arkadaş tanımı sanal ortamlara taşarak sıradanlaştıysa da, ilişkilerdeki beklentilerimizi daha çok dostluğun sınırları içinde arıyoruz.
Türk Dil Durumu, 2024 yılında, bir milyona........