Yoksa AK Parti bir 'Serap' mıydı?
Gözümün nuru Bediüzzaman'ın 'Haklı başlamak hep haklı olmayı garanti etmez!' şeklinde özetleyebileceğim bir analizi var. Bir yanı siyasete de bakıyor. Azıcık alıntılayayım da beynimizin pası silinsin muhterem kârilerim:
"Sevâd-ı âzama ittibâ edilmeli. Ekseriyete ve sevâd-ı âzama dayandığı zaman, lâkayt Emevîlik, en nihayet Ehl-i Sünnet cemaatine girdi. Adetçe ekalliyette kalan salâbetli Alevîlik, en nihayet az bir kısmı Râfızîliğe dayandı."
Halbuki başlangıç itibariyle haklı olan kimdi? Alevîlik. Yani Ali radyallahu anhın tarafındakiler haklıydı. Lakin devamında kendilerini ümmet aynasında izlemeyi bıraktılar. Başlangıçla yetinmeye başladılar. Hatta ümmete başlangıç üzerinden mesafe koydular. Oysa, başlangıçta haklı olmak, 'her yaptığında haklı olmak' demek değildi.
Şunun aksine, Emevîlerse, başlangıçta haksızdılar. Fakat halkın teveccühünü bir şekilde üzerlerinde tutmak için ümmetin rızasını aramaya çalıştılar. Seçmenlerine(!) baktılar:
"Hazret-i Ali olmasaydı, dünya saltanatı, mülûk-u Emeviyeyi bütün bütün yoldan çıkarmak muhtemeldi. Halbuki, karşılarında Hazret-i Ali ve Âl-i Beyti gördükleri için, onlara karşı muvazeneye gelmek ve ehl-i İslâm nazarında mevkilerini muhafaza etmek için, ister istemez, Emeviye devleti reislerinin umumu, kendileri olmasa da, herhalde teşvik ve tasvipleriyle, etbâları ve taraftarları, bütün kuvvetleriyle hakaik-i İslâmiyeyi ve hakaik-i imaniyeyi ve ahkâm-ı Kur'âniyeyi muhafazaya ve neşre çalıştılar. Yüzbinlerle müçtehidîn-i muhakkikîn ve muhaddisîn-i kâmilîn ve evliyalar ve asfiyalar yetiştirdiler. Eğer karşılarında Âl-i Beytin gayet kuvvetli velâyet ve diyanet ve kemâlâtı olmasaydı, Abbasîlerin ve Emevîlerin âhirlerindeki gibi, bütün bütün çığırdan çıkmak muhtemeldi."
Ne muhteşem bir tesbit. Fakat duramıyoruz. Kayıyoruz. Düşüyoruz. Hem de mecburuz. Zira, arş gibi bir adamdan, ferş gibi birisine sözü çevireceğiz. Neden olmasın? Fena ve fâni adamların güzel ve bâki sözleri olabilir.
Allahsıza 'rahmetli' denmez. Ne diyeceğiz peki? 'Betonu bol olsun' falan mı diyeceğiz? Çaresiz öyle birşey bulacağız. Kusura bakmayın, ben, 'Işıklarla uyu, trafoya sarıl, sönmeyen ampuller seninle olsun!' falan diyemem. Elektrikçi miyiz yahu? Yapamam öyle şeyler. Zorlamayın. Nihayetinde adamın canını Star Trek'ten Scotty değil büyük meleklerden Hz. Azrail aleyhisselam aldı. Garip olur yani. Işınlanma yok. Hem, sadece düz mantığım değil, ehl-i sünnet........
© Risale Haber
visit website