Özgür Özel'in 'rakıyı ucuzlatma' vaadini neden beğendim?
"Elbette AK Parti'yi acımasızca eleştirmek gerekir. Ama kemalist devleti, bu devletin resmi ideolojisini eleştiremeyenler, AK Parti'yi eleştirme hakkını kazanamaz. AK Parti gelip geçicidir. Kemalizmse bu devletin temelidir."
Roni Margulies, Sen Kalk da Ben Yatam, s. 20
Özgür Özel'i takdir etmemek mümkün olmuyor muhterem kârilerim. Neden? Çünkü giderek 'daha gerçekçi' şeyler söylüyor. Mesela: Geçmişte 'çiftçiye bedava traktör vereceklerini' söylemişti. Sonra sorulduğunda da "Çarpıcı olsun diye öyle söyledik yahu!" demişti. Bir de 'mazotu bir lira yapma' gibi başka bir vaadleri vardı. (Yoksa bu vaad Piro Kemal'in miydi?) Nasip. Onlar olmadı. Hayatta herşey istediğimiz gibi gitmeyebiliyor. Şimdiyse "1 litre rakı 140 lira olacak!" iddiasına girişmiş. Demek ki Özgür Bey kendisini geliştiriyor. Olmayacak şeylerden olacak şeylere doğru ilerliyor. Breh, breh, breh. Hakikaten CHP iktidarı rakının litresini 140 lira yapabilir. Fakat nasıl yapabilir? Tabii ki Ekrem İmamoğlu'nun Kent Lokantaları'nda uyguladığı yöntemle. Nasıl başardı Ekrem Bey Kent Lokantaları'nda o kadar ucuza yemek verebilmeyi? Türkiye tarihinde ilk kez su faturalarını elektrik faturalarının üzerine çıkarmakla. Evet. Halktan kepçeyle alabilirsen kaşıkla elbette uzatabilirsin. Hatta kaşığı da abartmaya gerek yok. Çay kaşığı neyimize yetmiyor? 20 milyonun cüzdanına her ay böyle operasyon çektikten sonra yılda yüzbin kişinin karnını ucuza doyurmuşsun çok mu? Değil canım. Afiyet, bal ve de şeker olsun. Yağ olmasın, oy, kas olsun.
İşte Özgür Özel de bu taktiği başarıyla uygulayacaktır. Hatta Ekrem Bey'le ittifakları sürerse, ki sürmeyebilir de diyorlar, rakıyı sudan ucuza bile verebilir. O rakıyı indirdikçe diğeri suya zam yapsa, yok-hayır, diğerinin rakıyı indirmesine de gerek yok, sadece Ekrem Bey bu hızda zam yapmaya devam ederse, yakında CHP "Sudan ucuz rakıyı memlekete biz içirdik!" diye övünebilir. Ve bu övünce de sonuna kadar hakkı olur. Lakin rakı da su gibi evlere damacana usûlüyle getirilebilir mi bilmiyorum. 'Hamidiye Rakısı' diye bir marka pek yakışık almaz. Nihayetinde Sultan Abdülhamid Han merhum dindar bir insandı. Rakıyla işi olmazdı. Rakı sözkonusu olduğunda elbette akla Abdülhamid Han değil 'Mustafa Kemal' geliyor. O halde yeni rakı markamızın ismi şu olabilir: "Kemaliye Rakıları." Keşke isim babası sirozdan ölmeseydi. Pazarlama stratejisi açısından derin bir yaradır bu üründeki. Mukadderat işte. Naparsın? Lakin kemalistler sirozdan ölümü, ölüm değil, bir tür 'şehadet' de sayarlar.
Neden olmasın canım? Nihayetinde önderin yolu. Demokrasinin şehidi oluyor da milli(!) içeceğin şehidi niye olmasın? Hatta CHP çevresinde bu sebepten şehit düşenlerin sayısı hakikaten şehit........
© Risale Haber
visit website