Tasavvuf kitabı Risale-i Kudsiyye’nin müellifi Büyük Şeyh Efendi ve Yanyavi olarak da bilinen Mevlâna Mustafa İsmet Garibullah Hazretleri, Tarîkat-ı Nakşibendiyye’nin önde gelen isimlerinden olup, 19. yüzyılın başlarında doğup Osmanlının son dönemlerine tanıklık etmiş Nakşî -Hâlidî koluna mensup önemli mutasavvıflardan biridir.
Mustafa İsmet Garibullah'ın Hazretlerinin yazmış olduğu Tasavuf kitabı Risale-i Kudsiyye'nin 331. Beytinde Halid-i Bağdadi Hazretlerinden sonra gelecek müceddidin Mehdi Hazretleri olduğu yazar. Bu 331. Beyit şöyledir:
“Bu zat bin iki yüz yılda müceddid, olup kıldı tarikleri bu tecdid.”
“Ki hatta bazı zat keşf itdi Halid Müceddid, gayrı yok, Mehdi müceddid.”
[“Bu zat (Hicri) bin ikiyüz yılında müceddid olmuş ve yolları yenilendirmiştir.”]
[“Hatta bazı zat keşfetti ki, Halid Hazretlerinden başka müceddid olmayacak. Ancak Mehdi Hazretleri müstesna. Mehdi Hazretleri de müceddid olarak gelecektir.”]
İlhamen yazıldığı söylenen Risale-i Kudsiyye'nin verdiği habere göre miladi 1779 yılında doğup, 1827 tarihinde vefat eden Halid-i Bağdadi Hazretlerinden sonra gelecek müceddid; Mehdi Hazretleridir.
Müceddidlik konusunu hakkında ise; İmam Rabbani Hazretleri şunları söyler: “Her yüz sene başında bu ümmetin uleması arasından bir müceddid gelecek ve şeriatı ihya edecektir. Hele bin sene geçince, geçmiş zamanlarda bir Ulûl-azm Peygamber gönderdikleri ve O'nun işini bir nebiye bırakmadıkları gibi, bu ümmete de tam marifetli, bilgili bir alim, arif seçilir. Bu zat, geçmiş ümmetlerdeki ulûl-azm Peygamberlerin işini yapar.” (Mektubat, 1/215,234. Mektub)
Bu izahtan, bilhassa ümmetin fesada uğradığı ahirzamanda Peygamberlerin varlığı yerine çok büyük bir velinin, muazzam bir alimin geleceği ve ümmetin ıslahının ‘O Zatın’ hizmetleri ile gerçekleşeceğini anlamaktayız. Nitekim bir hadis-i şerifte Resulullah........