“Onlara ellerindekini tasdik eden bir kitap (Kur’an) gelince (onu inkâr ettiler). Halbuki, (onunla) daha önce inkârda ısrar eden kafirlere (müşrik Araplara) karşı yardım istiyorlardı. Ne zaman ki bilip tanıdıkları (o hakikat Arap bir peygamber ile) kendilerine gelince, onu inkâr ettiler. Bu yüzden, Allah'ın laneti o kâfirlerin üzerinedir!” (Bakara 89)
Bu ayette;
-Yahudilerin ellerindeki kitaplarda Allah’a ait sözler bulunduğu ve bunun Kur’an-ı Kerim tarafından doğruluğunun tasdik edilip onaylandığı,
-Medine Yahudilerinin putperest Araplara karşı mücadele ederken gelecek ilahi vahiydeki tevhit öğretileri ile müşrik/putperest Araplara galip gelecek bir peygamberin gönderileceğini bilip, beklenti içinde oldukları,
-Bekledikleri gelince de onu getiren peygamber kendi içlerinden çıkmadığı için inkâr edip yalanladıkları böylece Allah’ın lanetine mazhar oldukları ifade edilmiştir.
Tevrat’ta, bir Peygamber’in geleceğine ve özelliklerine dair, Müslüman ve mühtedî bilginlerin hemen hepsinin üzerinde durduğu çok çarpıcı bazı ayetler bulunmaktadır. Örneğin, Tevrat’ın Yasa’nın Tekrarı (Tesniye) kitabının 18: 18-19. ayetlerinde Allah, Hz. Musa’ya şöyle hitap etmektedir:
“Onlara kardeşleri arasından senin gibi bir peygamber çıkaracağım. Sözlerimi onun ağzından işiteceksiniz. Kendisine buyurduklarımın tümünü onlara bildirecek. Adıma konuşan peygamberin ilettiği sözleri dinlemeyeni ben cezalandıracağım”.
Hz. Musa’ya hitaben “senin gibi” lafzı da hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde Hz. Muhammed’i göstermektedir. Çünkü bizzat Tevrat’ın kendisi Hz. Musa’dan sonra İsrail’de Musa gibi bir peygamber çıkmadığını söylemiştir: “O günden bu yana İsrail’de Musa gibi rabbin yüz yüze görüştüğü bir peygamber çıkmadı”. (Yasanın Tekrarı 34: 10). Bu yüzden bu peygamberin İsrail oğullarından olan Yuşa b. Nun, Samuel veya İsa olması mümkün değildir. Hz. Mûsa (as)’a benzeyen; onun gibi olan Hz.........