Munzur’un Kıyısında Sorulan Soru: Bildiklerimizle Olduklarımız Arasındaki Uçurum

Aziz Risale Haber okurları,

Kelimelerin bir nehir gibi aktığı, hakikatin izini sürdüğümüz o sohbetlerimize kısa bir mola verdiğimin farkındayım. Bazen yürüdüğünüz yol, sizi beklenmedik ama bir o kadar da mübârek bir başka patikaya dâvet eder. Bizim için de öyle oldu. Zihnin labirentlerinde sürdürdüğüm yazı dizisinin seyri, Tunceli’nin berrak ve vakûr doğasının ortasında yükselen bir ilim yuvasından, Munzur Üniversitesi’nden gelen nâzik bir dâvetle, bir süreliğine yeni bir mecraya yöneldi.

Munzur Bilim Yolu” adını taşıyan bu kıymetli söyleşi serisinin bir parçası olmak, benim için sadece akademik bir sunum değildi. Aynı zamanda kendi zihinsel yolculuğuma dışarıdan bakma, onu yeniden düşünme fırsatıydı; bir tefekkür ve “durup düşünme” ânıydı. Başta bu ilim ve irfân sofrasını kuran Saygıdeğer Rektör Prof. Dr. Kenan Peker hocamız olmak üzere, Prof. Dr. Nevzat Tetik, Doktor Öğretim Üyesi Sibel Şehriban Ataş’a ve o pırıl pırıl salonda bizleri can kulağıyla dinleyen tüm değerli hocalara ve genç zihinlere buradan bir kez daha kalbî teşekkürlerimi sunuyorum.

O gün Munzur’da, “İnsanlığın Zihinsel ve Mânevî Yolculuğu” başlıklı bir haritanın başına geçtik. Bu harita, hepimizin içinde bir yerlerde sızısını hissettiği kadim bir sorunun peşine düşüyordu:

Neden bildiklerimizle olduklarımız arasında bu kadar derin bir uçurum var?

ZİHNİN SOĞUK KABULÜNDEN KALBİN SICAK TASDİKİNE

Hayat, duyularımız vasıtasıyla zihnimize akan sonsuz bir “veri” ırmağıdır. Göz, kulak ve diğer bütün duyularımız, bu ırmağın taşıyıcılarıdır. Zihin, bu dağınık damlaları alır, bir “paket” hâlinde işler ve onu bir “BİLGİ (kayıt)” havuzunda biriktirir. Bu, yolculuğun ilk ve en mekanik adımıdır.

Fakat asıl imtihan burada başlar: Bu bilgi havuzundan hangisini içeceğiz?

İşte tam burada “zihnin kalitesi” devreye girer. 5N1K gibi sorgulama araçlarıyla donanmış, analitik bir zihin; doğru ile yanlışı, güvenilir ile şüpheliyi birbirinden ayırır. Zihin, bilgiyi süzer ve bir “KABUL eşiği”ne kadar getirir. “İrade” o kapıyı araladığında “İNANÇ” doğar. Bu, “Bunun doğru olduğunu biliyorum/kabul ediyorum.” demenin bilişsel ve serin........

© Risale Haber