Bediüzzaman’ın Denizli Günlerinden

1943 yılında Denizli Mahkemesinde idamla yargılanan Bediüzzaman ve talebeleri beraat eder. Beraat kararına halk çok sevinir. Denizli “Yaşasın adalet!” sesleriyle inler. Tebrik ve teşekkür sesleri arasında Üstad ve talebeleri eşyalarını almak üzere cezaevine gelir. Nur Talebeleriyle hayatları değişen mahkûmlar sevinci ve hüznü bir arada yaşar, gözyaşı döker. Bir yandan böyle tertemiz insanların hapisten çıkmalarına sevinirken öte yandan artık zindandan Nur çıkacak, zindan eskisi gibi zifiri karanlığa bürünecek diye üzülür. Teselli etmek yine Üstad’a düşer.

“Merak etmeyin, bundan sonra yeni bir hükümet iş başına gelecek ve af ilân edecek, o zaman çıkacaksınız...”

Denizli halkı Nur Talebeleri için güzel bir uğurlama hazırlar. Cezaevi önünde faytonları hazır bekletir. Nur Talebelerinin eşyalarını sarar. Evlerine götürüp misafir eder. Nefis yemeklerle ikramda bulunur.

Ormanda şimşek gibi çakan atlı

Üstad’ı iki tane yağız atlı güzel bir faytona bindirirler. Yanında Mehmed Feyzi Efendi vardır. Üstad’la yan yana körüğün altında otururlar. Arabacı kamçı elinde, hazır kıta bekler. Kimse gitmez. Herkes emir bekler gibidir. Fakazlı ve Selahâddin kafilenin en gençleridir. Üstad’a çok yakındırlar. Arabanın arka tarafında körüğün dibinde dururlar.

Hapishane orman tarafındadır. Vakit öğleden........

© Risale Haber