Tahrifat mı Nüsha Farklılıkları mı?

Tahrifat ve nüsha farkı, kitapların güvenilirliği, doğruluğu açısından kritik öneme sahiptir. Bu kavramların doğru anlaşılması bu açıdan çok önemlidir.

Ülkemizde birçok şeyde kavram karmaşası yaşandığı gibi bu iki kelime arasında da kavram karmaşası yaşanmaktadır.

Tahrifat ve nüsha farkı kavramları, özellikle el yazması veya basılı metinler arasında görülen farklılıkları tanımlarken kullanılmaktadır.

Ancak bu iki kelime aralarında önemli bir ayrım vardır:

Tahrifat: Bir metnin orijinal haline kasıtlı olarak müdahale edilmesi, anlamını değiştirmek ya da saptırmak amacıyla yapılan değişikliklerdir, eklemeler, metin çıkartma işlemidir.

Tahrifat, kasıtlı bir bozma veya değiştirme eylemi olup, metnin mesajını, anlamını veya içeriğini çarpıtmayı hedefler. Mesela, İslâmî bir yazı/kitapta bilinçli olarak anlamı değiştirecek şekilde ekleme veya çıkarma yapılması tahrifata örnek olabilir.

Risale-i Nur Külliyatı'nda tahrifat yapıldığına dair iddialar bazı çevreler tarafından zaman zaman gündeme getirilmiştir.

“Risale-i Nur'un üstad Bediüzzaman hazretleri hayattayken basıldığı gibi basılması gerekmektedir” şeklinde hareket eden yayınevleri, bu tür iddiaların gerçek dışı olduğunu belirtmektedirler.

Nüsha farkı: Aynı metnin farklı yayınlar tarafından yapılan baskıları (nüshaları) arasında meydana gelen küçük farklılıklardır. Bu farkların bazı sebepleri var, genellikle metni yazan kişinin dikkatsizliği, yazım hataları, zamanla değişen dil kuralları veya teknolojik nedenlerden kaynaklanabilir.

Nüsha farkları, kasıtlı değildir ve çoğunlukla metnin genel anlamını değiştirmez. El yazması eserlerde veya eski baskılarda bu tür farklar sıkça görülebilir. Hatta Kur'an'ı Kerim haricinde tüm kitaplarda bu nüsha farkı meselesi bulunmaktadır.

Nüsha farkları genellikle metnin genel anlamını değiştirmez ve çoğu zaman metnin okunabilirliğini ya da anlaşılmasını hiç bir şekilde etkilemez.

NÜSHA FARKLARININ SEBEPLERİ

Dilsel Değişiklikler: Zaman içinde dillerin gelişmesi ve kelime kullanımlarının değişmesi de nüsha farklarına yol açabilir. Bir metnin farklı dönemlerdeki kopyaları arasında kullanılan dil veya üslup farklı olabilir. Bu, metnin eski kopyalarının anlaşılmasında sorun çıkarabilir.

Yazıcı ve okuma Hataları: Özellikle el yazması metinlerde, kopyalayan kişinin dikkatsizliği sonucu harf, kelime ya da cümle atlamaları yaşanabilir. Bu tür hatalar, metnin farklı kopyalarında bulunabilir. Hatta bu konuda meşhur bir söz var “Bir nokta göz’ü kör eder.” İki kelimenin Osmanlıca’da yazılışları çok yakın sadece bir nokta “.” farkı var. Buna Risale-i Nur Külliyatı’ndan bir misal verelim.

Evet, pis bir menzilin deliklerinden semanın güneş ve yıldızlarına, cennetin gül ve çiçeklerine bakılırsa o deliklerdeki pislik ne bakana ve ne de bakılana bulaşmaz.” (Mesnevi-i Nuriye, 94)

El yazısıyla yazılmış metinlerde bu çokça olan bir durumdur. Özellikle Osmanlıca ve Arapça ve Farsça metinlerde harflerin ve kelimelerin birbirine benzemesi sebebiyle okunması zor olabilir. Yazıcı, yanlış okuduğu bir kelimeyi başka bir kelimeyle değiştirebilir veya eksik yazabilir.

Burada geçen “menzil” kelimesi “mendil” şeklinde okunmuş ve bir nüshasından mendil diğerinde menzil şeklinde okunmuş ve öyle basılmıştır.

Dil Değişiklikleri ve Üslup Farklılıkları: Zamanla dillerde değişimler yaşanır. Her dil canlıdır. Doğar, gelişir ve yozlaşma yaşar. Kelimelerin anlamları değişebilir ya da bazı kelimeler artık kullanılmaz hale gelebilir. Farklı dönemlerde yazılmış nüshalarda, dildeki değişiklikler metne, kitaba sirayet eder. Mesela, eski bir metnin yeni bir dönemde kopyalanırken günümüz diline daha uygun hale getirilmesi gibi. Bu tarzda yeni bir redaksiyondan geçen eserlerde “günümüz Türkçesiyle” veya “Sadeleştirilmiş” ibaresi kullanılmaktadır. Şu bir gerçektir ki sadeleştirilmiş hiç bir eser yazarı olan müellifinin duygu ve düşüncesini tam olarak ifade edemez. Çünkü müellif yazdığı dönemde yüklemiş olduğu birçok manayı tek anlama indirgeyerek okura sunulmaktadır. Risale-i Nur Külliyatı’nda sadeleştirmeye bu sebeple karşı çıkmaktayız.

Yazım Kuralları ve Noktalama Farklılıkları: Eski metinlerde noktalama işaretleri veya büyük-küçük harf kullanımı gibi yazım kuralları bugünkünden farklı olabiliyordu. Bu farklar, metnin kopyalanma, yeniden gözden geçirme sürecinde farklı nüshaların meydana gelmesinin bir başka sebebidir.

Sözlü Aktarımlar: Bazı metinler sözlü olarak aktarılırken yazıya dökülmüştür. Sözlü aktarım sırasında yanlış anlamalar veya eksik hatırlamalar da nüsha farklarına yol açabilir. Yazıya dökülme sürecinde metnin içeriğinde farklar oluşabilir. Bu daha çok hadis, hatıra naklinde karşımıza çıkmaktadır.

Kasıtsız Ekleme ve Çıkarma: Bazen metne kendi açıklamalarını ya da yorumlarını eserleri çoğaltanlar........

© Risale Haber