Bezginlik: Modern Zamanın Görünmez Yükü

Bazen sabahları alarm çaldığında, o bildik “yeni bir gün” heyecanı yerine, kemiklerinize kadar işleyen bir ağırlık hissedersiniz. Yapılacaklar listeniz gözünüzün önünde sıralanır, ama onlara uzanan elinizde bir güç, zihninizde bir istek olmaz. İşte o an, çağımızın en yaygın ama en az konuşulan hallerinden biriyle yüz yüze kalırsınız: Bezginlik.

Bezginlik, kolayca “tembellik” veya “ihmal” diye yaftalanabilir. Oysa o, bir seçim değil, bir sonuçtur.

Zihnin, artık taşıyamayacağı bir yükün altından çıkan beyaz bayrağıdır. Mentâl yorgunluktur. Sürekli bir koşturmacanın, bitmek bilmeyen bildirimlerin, kararsızlık denizinde sürüklenmenin ve belirsiz bir geleceğin karşısında zihnin verdiği doğal bir tepkidir. Bir nevi içsel fren sisteminin “artık yeter” uyarısıdır.

Peki Neden Bu Kadar Yaygın?

Çünkü modern hayat, bizi sürekli bir “yapma” modunda tutuyor. Dinlenmeyi, “hiçbir şey yapmamayı” bir suç, bir verimsizlik gibi gösteriyoruz kendimize. Oysa zihin bir kas gibidir; dinlenmeden sürekli çalıştırılamaz. Bezginlik, o kasın titreyerek “dur” dediği andır. Monoton rutinler, anlamını yitirmiş görevler,........

© Risale Haber